Çin’den çıkan küresel markaların sayısı her geçen gün artıyor. Ancak bunların içinde Alibaba.com’un özel bir yeri var.
1999 yılında Jack Ma ve on yedi arkadaşı tarafından kurulan Alibaba, bugün dünyanın en tanınmış markaları arasında, Jack Ma ise en başarılı yöneticiler arasında gösteriliyor. 1999 yılında, internette e-ticaret alanındaki başarı örneklerinin iki elin parmaklarını geçmediği bir dönemde kurulan Alibaba.com, bugün Alibaba Group olarak, bünyesindeki şirketler ve iştirakleriyle birlikte 20’nin üzerinde şirkete sahip dünyanın en büyük holdinglerinden biri haline geldi.
Jack Ma’nın, önce Malezya’da gittiği bir kafedeki garsona, ardından sokakta karşılaştığı farklı ülkelerden 30 kişiye yönelttiği; “Ali Baba’yı tanıyor musun?” sorusuna herkesin “elbette biliyorum” yanıtı vermesiyle ismi belirlenen şirket, bugün pek çok ülke ekonomisini geride bırakmış durumda.
Dünyanın en büyük B2B e-ticaret platformunu inşa eden Jack Ma ve arkadaşları, ilerleyen yıllarda Japonya merkezli Softbank ile bir zamanların internet devi Yahoo’dan ciddi yatırımlar almıştı. Yahoo’nun 2005’te yüzde 40 hisse için 1 milyar dolarlık bir ödeme yapması, şirketin gelişimini hızlandırmanın ötesine, küresel ölçekte tanınırlığını da arttırmıştı.
Alibaba ekonomisi ülkelerden daha büyük
Alibaba’nın başarısındaki önemli etkenlerden birini dünyanın hemen her ülkesindeki şirketlerin ticari hacmini artırması olarak söylemiştik. Güncel verilere baktığımızda ise şirket eğer kendi bir ülke olsaydı dünyanın en büyük 25 ekonomisi arasına gireceğin görüyoruz.
Şirketin 2016 yılı ortasında açıkladığı verilere göre, oluşturduğu pazar büyüklüğü 500 milyar doların biraz üzerinde. Her üç ayda bir açıklanan tabloları geçmişe doğru incelediğimizde istikrarlı bir artıştan söz etmek mümkün. 500 milyar dolarlık değer, aynı zamanda şirketi dünyanın en büyük ekonomilerinden biri haline getiriyor. Bu klasmanda en güncel tablolardan biri olan IMF’nin 2016 sonunda açıkladığı verilere göre sıralama şu şekilde.
1. ABD 18,56 trilyon dolar
2. Çin 11,39 trilyon dolar
3. Japonya 4,73 trilyon dolar
4. Almanya 3,49 trilyon dolar
5. Birleşik Krallık 2,64 trilyon dolar
6. Fransa 2,48 trilyon dolar
7. Hindistan 2,25 trilyon dolar
8. İtalya 1,85 trilyon dolar
9. Brezilya 1,76 trilyon dolar
10. Kanada 1,53 trilyon dolar
11. Güney Kore 1,40 trilyon dolar
12. Rusya 1,26 trilyon dolar
13. Avustralya 1,25 trilyon dolar
14. İspanya 1,25 trilyon dolar
15. Meksika 1,06 trilyon dolar
16. Endonezya 940 milyar dolar
17. Hollanda 769 milyar dolar
18. Türkiye 735 milyar dolar
19. İsviçre 662 milyar dolar
17. Hollanda 769 milyar dolar
20. Suudi Arabistan 637 milyar dolar
21. Arjantin 541 milyar dolar
22. Tayvan 519 milyar dolar
23. İsveç 517 milyar dolar
24. ALİBABA 502 milyar dolar
25. Belçika 470 milyar dolar
26. Polonya 467 milyar dolar
Şirketin pek çok ülke ekonomisinden daha hızlı bir büyüme gerçekleştirdiği düşünüldüğünde önümüzdeki 4-5 yıllık dönemde ilk 20’ye girmesi sürpriz olmayacak. Alibaba’nın geride bıraktığı ülkelere baktığımızda Belçika ve Polonya gibi ülkelerin haricinde Nijerya, İran, Tayland, Avusturya, Norveç ve Birleşik Arap Emirlikleri karşımıza çıkıyor.
Alibaba ne kadar büyük?
Öncelikle Alibaba.com’un temellerini attığı Alibaba Group’la ilgili biraz daha detaya inmekte fayda var. Büyük resme baktığımızda karşımıza hemen hepsi online ticaret üzerine yapılandırılmış ama farklı hedef kitleleri olan şirketler çıkıyor. Kısaca bahsedersek;
• Taobao.com: 2003’te kurulan şirket bugün Çin’in en büyük online pazaryerlerinden biri.
• Tmall.com: 2008’te temelleri atılan şirket, Çin’in perakendeciler için en geniş online platformu konumunda.
• Juhuasan.com: Türkiye’deki Markafoni ve Trendyol gibi sitelere benzer iş modeliyle farklılaşan şirket Mart 2010’da kuruldu.
• AliExpress: Alibaba.com’un bireysel kullanıcılar için olan versiyonu olarak tanımlayabileceğimiz AliExpress, Çin’deki şirketlerin dünyanın her yerindeki tüketicilere satış yapabilmesini sağlıyor.
• 1688.com: Alibaba.com gibi 1999 yılında kurulan şirket, elektronik, tarım, kimyasal ürünler ile endüstriyel komponentler gibi sektörlere yönelik, toptan ürün ticareti yapan alıcı ve satıcıları buluşturuyor.
• Alimama: Gerek web siteleri gerekse mobil platformlar için satış ortaklığı platformu olarak hizmet veren şirket 2017’de 10. yılını kutluyor.
• Alibaba Cloud: Henüz bulut bilişim tabanlı çözümlerin yaygınlaşmadığı 2009 yılında kurulan şirket, bulut tabanlı barındırma ve veri analitiği gibi konularda hizmet veriyor.
• Ant Financial: Grubun nispeten yeni şirketlerinden Ant Financial, özellikle mobil ödeme alanındaki yatırım ve çözümleriyle bugün dünyanın en büyükleri arasında. Şirketin yatırımlarının, Çin’de mobil ödemeyi tercih edenlerin, bireysel banka hesabına sahip kişileri geçmesini sağladığını eklememiz gerekiyor.
• Cainiao Network: Yalnızca grup bünyesindeki şirketler için değil, tüm Çin için online ve mobil ticaret sektörünün ihtiyaç duyduğu lojistik çözümleri sunuyor. Şirketin sunduğu veri platformu ile lojistik hizmet sağlayıcıların etkinliği ve verimliliğinin artması sağlanıyor.
Bu şirketler, grubun temelini oluşturmakla birlikte grubun farklı alanlarda çeşitli iştirakleri de bulunuyor. Bunlar arasında harita servis sağlayıcı olarak kendini konumlayan AutoNavi, 2014’teki 804 milyon dolarlık satın alma sonrası yoluna Alibaba Pictures Group olarak devam eden film yapım şirketi ChinaVision Media Group, online müzik servisi Xiami, grubun Ar-Ge faaliyetlerini yöneten Alibaba Group Ar-Ge Enstitüsü, ilaç ve sağlık sektörlerine yönelik e-ticaret platformu rolünü üstlenen Ali Health gibi çoğu temeli internet olan ancak farklı sektörlere hitap eden alt şirketler bulunuyor.
Grubun gelirleri göz kamaştırıyor
Alibaba’nın Ocak ayı sonunda açıklanan güncel bilançosu oldukça çarpıcı rakamlar içeriyor. 31 Aralık’ta sona eren üç aylık dönemde gelirlerini bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 54 yükseltmeyi başararak yaklaşık 10 milyar ABD dolarının üzerine yükselten grubun gelirlerinin yaklaşık 9 milyar doları çekirdek iş olarak tanımlanan e-ticaret platformlarından elde edilmiş. Şirketin kasasında ise güncel verilere göre nakit 6.46 milyar dolar bulunuyor.
21 Mart 2016’da sona eren 2016 mali yılı verilerine göre grup şirketlerinin işlem hacmi 3 trilyon yuana, yani 463 milyar dolara ulaşmıştı. Bu, günlük işlem hacminin 1.3 milyar doların üzerinde olduğunu gösteriyor. Şirket, bu hacmi 2020 mali yılına kadar iki kat yükseltmeyi de hedefleri arasına eklemiş durumda.
İş hacmi yaratmada liderlik
Söz konusu olan yaratılan iş hacmi olduğunda ise sayılar çok daha fazla büyüyor. Örneğin, Çin’in en önemli alışveriş festivali de diyebileceğimiz Single Day – Yalnızlar Günü’nde Alibaba üzerinden yapılan alışveriş miktarı bir önceki yıla oranla yüzde 32 artarak 17,79 milyar dolara yükseldi. Tek günlük bu etkinliğin ilk 5 dakikasında ise grubun mobil ödeme platformu Alipay üzerinden tam 1 milyar dolarlık satış gerçekleştirildi. Bu, saniyede 120 bin işlem anlamına geliyor. Aynı günde en fazla satış yapılan ülkeler Japonya, ABD, Güney Kore, Avustralya ve Almanya olarak sıralanırken; grup bünyesindeki Cainiao Network verilerine göre 657 milyon sipariş alındı.
Ancak Alibaba’nın bu etkinliğinin tek bir günle sınırlı olmadığını ifade etmekte fayda var. Boston Consulting Group’un bir raporuna göre Çin’de dijital ekonomi 2035 yılına kadar 400 milyon iş olanağı yaratacak. Aynı dönemde Alibaba Group üyesi şirketler ise doğrudan ya da dolayı olarak 100 milyon kişilik istihdam sağlayacak. Bu sayıların, Alibaba’nın hizmet verdiği diğer ülkelerde oluşturduğu istihdam ve iş hacmi ile birlikte çok daha yukarılara taşınacağını eklemek gerekiyor.
Grubun vizyonunun da bu doğrultuda olduğunu söylemek mümkün. Örneğin Alibaba Group Başkan Yardımcısı Gao Hongbing, yeni ekonomi odaklı bir zirvede yaptığı konuşmada, 10 yıl içinde dünya nüfusunun yüzde 20’sinin internet temelli bir meslek sahibi olacağını söylemişti. Gao, dijital ekonominin gelecekte imalat sektörünü geride bırakacağına dikkat çekerken, dijitalin, küresel ekonominin dörtte birini oluşturacağını sözlerine eklemişti.
Türk şirketleri ne kadar aktif?
Türkiye ölçeğinde baktığımızda ise Alibaba.com üyesi 1 milyondan fazla kullanıcı olduğu görülüyor. Alibaba.com Türkiye Ülke Müdürü Cüneyt Erpolat’ın açıklamalarına göre şirket, ülkemizde her yıl yüzde 20 büyüyor. Bununla birlikte Türkiye, Alibaba.com’u en aktif kullanan ilk 10 ülke arasında yer alıyor.
Alibaba.com’u kullanarak Türkiye’den satın alma yapan ilk 10 ülke ise ABD, Çin, Mısır, İngiltere, Türkiye, Tunus, İran, Nijerya, Kanada ve Rusya olarak sıralanıyor. Türk şirketleri ise platform üzerinden en fazla Çin, Hindistan, Türkiye, ABD, Hong Kong, Tayvan, Pakistan, Güney Kore ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden alım yapıyor. Erpolat, Türkiye’nin platformu kullanmada kendi içinde de oldukça aktif olduğunu söylüyor. Verilere göre Türk şirketleri Alibaba.com üzerinden en çok yapısal taşlar ve mermer gibi beton ürünleri, kuru meyve, hazır giyim, tekstil, deri ve havlu ihraç ediyor.
Alibaba bunu nasıl başardı?
Belki de doğru iş modeline sahip bir işin, doğru yerde kurulması anlamında dünyanın en başarılı şirketi diyebileceğimiz Alibaba’nın gelişiminde kurucularından Jack Ma’nın payı oldukça büyük. Bugün dünyanın en başarılı liderleri arasında gösterilen Ma, Dünya Ekonomik Forumu’nun bu yılki Davos Zirvesi’nde yaptığı konuşmada da takdirleri toplamıştı. Ma, kimi zaman ülke başkanları ya da üst düzey yöneticileriyle de bir araya geliyor. Bu görüşmeler sonucunda 130 milyon cep telefonu kullanıcısı bulunan Pakistan’da e-ticaret platformu kurulmasına yönelik çalışmalar başlatılırken, ABD’nin yeni başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmede ise ABD’deki 1 milyona yakın KOBİ’nin ürünlerini Alibaba.com üzerinden Çin’e ve Asya’daki diğer ülkelere satılması konusunda anlaşmaya varılmıştı.
Grubun gelirlerinin ötesinde sahip olduğu imaj, eBay ile birlikte dünyanın en başarılı e-ticaret platformu olarak gösterilmesini sağladı. Alibaba.com’u bugün dünyanın 250’ye yakın ülke ve bölgede yüz milyonlarca kişi tarafından aktif olarak kullanılıyor. Şirketin yalnızca mobil kullanıcılarındaki artış bir önceki yıla oranla yüzde 25 artışla 493 milyona yükselmiş durumda.
Çin, Alibaba’yı, Alibaba ise Çin’i ve dünya ekonomisini büyütüyor 2014 yılında Walmart’ı geçerek dünyanın en yaygın perakendecisi ünvanını da alan Alibaba’nın tüm bu bilgiler ışığında dünya ekonomisinde kilit taşı rolünü üstlendiğini söylemek mümkün. Platforma üye pek çok şirket, belki de asla ziyaret etmeyecekleri, fuarlarına katılmayacakları ülkelere bile bu platform üzerinden ürün satışı yapabiliyor. Belirli bir sektörü baz almadan hemen her sektör için ürün alışverişi yapılabilen bir platform olan Alibaba, ulaştığı rakamlar ve oluşturduğu ticaret hacmi ile pek çok ülke ekonomisinden daha büyük bir değer sunmayı başarıyor.
Melih Çelik / Ekomonitör Analisti
Kaynak: Aksoyarastirma