Kaos GL’nin 2016 Nefret Suçları Raporu’na göre; 169 yanıtlayan 390 ihlal bildirdi. Mağdurların çoğu kolluk kuvvetlerinden korkarken; bildirilen cinayet teşebbüslerinin çoğu LGBTİ’lerin tanıdıkları tarafından gerçekleşti.

Kaos GL Derneği, 2016 Yılında gerçekleşen Homofobi ve Transfobi Temelli Nefret Suçları Raporu’nu kamuoyu ile paylaştı.

Kaos GL Derneği, rapor için Türkiye’deki çok sayıda şehri kapsayan iletişim ağı ile Ankara’daki bireysel ve kurumsal iletişim ağlarını kullandı. Kaos GL, ülke çapındaki mağdurlara ve tanıklara ulaşmak için, her gün güncellenen haber portalından ve diğer sosyal medya araçlarından en etkin şekilde faydalanmaya özen gösterdi.

Yüz yüze, telefonla ve internet aracılığıyla toplam 1068 katılımcıya ulaşıldı. Ardından güvenilirlik, tamamlanmışlık, tutarlılık ve mükerrer bildirimleri ayıklama kriterleri temel alınarak dikkatli ve duyarlı bir filtreleme uygulandı. Rapora aktarılması uygun bulunan anket sayısı 169’a indirildi. 169 vakada toplam 390 hak ihlali yaşandı.

Raporu oluşturan 169 anket, 121 mağdur ve 48 tanığın ifadeleri ile hazırlandı. Anket çalışması, 26 Mart 2016 ve 15 Mart 2017 tarihleri arasında yürütüldü ve rapora dâhil edilen olaylar 2016 yılı içinde gerçekleşenlerle sınırlandırıldı.

Çok az sayıda LGBTİ mağdur, kendilerine yönelik nefret suçlarını yetkililere bildiriyor

2016 Nefret Suçları Raporu 4 Ekim 2016 tarihinde yayımlanan Irkçılığa ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu (ECRI) Türkiye Raporu’nun sonuçlarına da yer veriyor. ECRI’nin yayınladığı rapora göre Türkiye’de homofobik ve transfobik şiddetle ilgili veri toplanmamakta. Sivil toplum kuruluşlarının raporlarında ise bu türde yüksek sayıda nefret suçuna işaret ediliyor. Çok az sayıda LGBTİ mağdur, kendilerine yönelik nefret suçlarını yetkililere bildirmekte. Polisten şiddet görme, hatta polis tarafından cinsel istismara maruz bırakılma iddiaları ile karşılaşılabilmekte.

“LGBTİ’lere yönelik nefret suçlarıyla mücadele alanı OHAL sürecinde daraldı”

Kaos GL’nin hazırladığı 2016 Nefret Suçları Raporu bir hak savunusu alanı olan LGBTİ’lere yönelik nefret suçlarıyla mücadele alanının OHAL sürecinde gerek mağdurlar gerekse savunucu kurumlar açısından, terörle mücadelenin öncelendiği koşulların ve özgürlükçü değil güvenlikçi yaklaşımların demokrasi alanını giderek sınırlaması nedeniyle daraldığına işaret ediyor.

Araştırmanın anahtar bulguları şöyle:

“Homofobi ve transfobi insan hakları olduğu kadar bir kamu düzeni meselesidir”

“Rapora göre 2016 yılındaki vakalar İstanbul ve Ankara’da yoğunluk gösteriyor.”

“Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 2016 yılında da homofobi veya transfobiye dayalı nefret suçlarının büyük kısmı okulda, evde, evin civarında, toplu taşıma araçlarında veya duraklarında, kafe ve barlarda, sokakta veya diğer kamusal alanlarda işlendi. Yani homofobi ve transfobi, insan hakları olduğu kadar bir kamu düzeni meselesi olmayı sürdürdü.”

“Katılımcılar çoğunlukla, cinsel yönelim veya cinsiyet kimliğine dayalı nefret söylemlerine maruz kaldıklarını beyan etti”

“Mağdur ve tanıkların beyanlarıyla hazırlanan rapor çoğunlukla, cinsel yönelim veya cinsiyet kimliğine dayalı nefret söylemleri ve aşırı şiddet (işkence) tehdidi, ‘daha ağır’ ihlallere eşlik ettiğini ortaya koyuyor. Raporda fiziksel şiddet üçüncü sırada yer almakta.”

“Cinayete teşebbüs, fiziksel şiddet, silahla yaralama, tecavüz veya diğer cinsel saldırıları içeren 58 vakanın sadece 8’i polise bildirdi”

“390 ihlalden 75’i cinayete teşebbüs, fiziksel şiddet, silahla yaralama, tecavüz veya diğer cinsel saldırıları içerecek biçimdeki fiili saldırılar olarak gerçekleşti. Bu suçları içeren toplam 58 vakadan sadece 8’i polise bildirildi.”

“Olayların yarısından fazlasında saldırılar iki veya daha fazla sayıdaki görgü tanığının gözü önünde yapıldı.Görgü tanıklarının yarısından fazlası (%57) olaylara tepki vermedi. Yaklaşık beşte biri (%21) mağdurları destekleyici tavır aldı.”

“Bildirilen cinayet teşebbüslerinin çoğu LGBTİ’lerin tanıdıkları tarafından gerçekleşti”

Rapor, vakaların üçte ikisinde faillerin iki veya daha fazla sayıda kişiden oluştuğunu, 9 cinayete teşebbüsün 9’unun da özel kişiler tarafından gerçekleştirildiğini, bu 9 vakadan 3’ünün failleri mağdurların aile üyeleri, 3’ü tanıdıkları, 1’i okul arkadaşları, 2’si tanımadığı kişiler olarak belirleniyor. Buradan hareketle 9 vakadan 7’sinde LGBTİ’lerin bizzat tanıdıkları kişiler tarafından öldürülmek istendiğini söylemek mümkün.

“Mağurların ciddi ve sürekli bir profesyonel desteğe ihtiyacı var”

“169 vakanın 26’sında mağdurlar yaralandı yalnızca 18’i tıbbi yardıma başvurdu.”

“Anketi yanıtlayan 121 mağdur ve 48 tanıktan 27’si saldırılardan sonra profesyonel psikolog veya psikiyatrist desteği aldığını bildirdi.”

Araştırma mağdurların yaşadığı psikolojik sonuçların, uzun süreli kalıcı etkileri göstermekte olduğunu ve ciddi ve sürekli bir profesyonel desteğe ihtiyaç duyulduğunun altını çiziyor.

2017 Nefret Suçları Araştırması devam ediyor

Kaos GL, 2017 yılında homofobik ve transfobik nefret suçuna maruz kalan ya da tanık olanları araştırmaya katılmaya çağırıyor. Araştırmaya katılmak için burayı ziyaret ediniz.

Kaos GL

 

0 Yorum

Bir Cevap Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

®  2024 Araştırıyorum 

Düşünceler

Paylaşmak istedikleriniz mi var?

Gönderiliyor

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?