2020 yılı tüm dünyada Covid-19 pandemisinin etkisi altında geçiyor. Yılın başından bu yana önce Çin’de başlayıp hızla tüm dünyaya yayılan pandemi, insan hayatını çok derinden etkiledi. Ülkelerde vaka ve ölüm sayıları farklılaşsa da, salgına karşı verilen tepkiler ve alınan önlemler büyük ölçüde aynı yönde oldu. Çalışma hayatı, iş yapma şekilleri ve tüketim kalıpları önemli ölçüde etkilendi ve değişime uğradı. Tedarik zincirleri alınan önlemler ve hastalığın yayılmasıyla bozuldu, mal tedariklerinde gecikme ve kopmalar yaşandı.
E-Ticaret için fırsat
Pandeminin hayatımızda yarattığı önemli değişimlerin başında, insanların evlerine kapanması, çalışma hayatının Home Office şeklinde evlerden sürdürülmesi ve fiziki alışverişlerin de sanal orama kayması, geliyor. Alınan önlemler kapsamında sokağa çıkma yasakları uygulanması, AVM’lerin kapanması, seyahatlerin kısıtlanması sonucunda, insanlar bir taraftan tüketimlerini kısıp tasarrufa yönelirken, yapılan alışverişler de e.ticaret kanallarına kaydı.
Öyle ki, e.ticarete en uzak görünen orta yaş ve üzeri yaşlardaki tüketicilerin dahi bu dönemde e.ticaret alışkanlıkları arttı. Emarsys ve GoodData işbirliği olan Covid-19 Commerce Insight’ınverilerine göre, dünyada pandeminin zirve yaptığı Nisan-Mayıs 2020 döneminde e-ticaret yoluyla perakende tüketimin canlandığı, normale dönüşle birlikte eski düzeyine döndüğü görülmekte. Ancak, Türkiye verilerine baktığımızda, söz konusu dönemde bu yükseliş eğiliminin hem daha fazla hem de daha kalıcı hale geldiği görülmektedir. Türkiye’de 15 Mart tarihine göre e-ticaret yoluyla perakende ticarette artış yüzde 200 seviyesine ulaşmış olup, Ağustos ortası itibariyle bu seviye dalgalanmalarla birlikte devam etmekte. Elektronik Ticaret artışının en çok etkilediği ürün gruplarının ise temizlik, sağlık ve gıda ürünleri olduğu görülmektedir.
Kaynak: ccinsight.org
Ayrıca Statista tarafından yayımlanan tahminlere göre Türkiye’de 2020-2024 arasında e.ticaret hacminde yıllık ortalama yüzde 20,2 oranında büyüme beklenmektedir.
Covid-19’un Kargo Taşımacılığına Etkisi ve Beklentiler
E-Ticaretteki büyüme tabi ki doğrudan doğruya söz konusu ürünlerin tüketiciye ulaştırılmasına dönük taşımacılık ve lojistik faaliyetlerini yakından ilgilendirmektedir. Ürünlerin en hızlı, en az maliyetle ve sağlam bir şekilde alıcıya ulaştırılması müşteri memnuniyetini etkileyen en önemli faktörlerin başında gelmektedir. Bu noktada taşımacılık ve depolama sistemleri e-ticaretin en önemli bileşeni haline gelmektedir.
Pandemi döneminde kargo taşımacılığının önemli ölçüde etkilendiğini gördük. Yolcu uçaklarının devreden çıkması ve hava taşımacılığının durma noktasına gelmesi nedeniyle, yolcu uçaklarıyla taşınan kargoların da etkilendi. Daralan taşıma kapasitesi ve artan güvenlik önlemleri kargo taşımacılığında gecikme ve duraksamalara neden oldu. Ülkemizde havayolu kargo şirketleri bu ortamda mevcut uçak filolarıyla kargo taşımalarına tam kapasite devam ettiler.
Devlet Hava Meydanları İşletmesi verilerine göre, Temmuz 2020 sonu itibariyle hava taşımacılığında Kargo, posta ve bagaj hacminde (ton) yüzde 51 daralma görülmektedir. Uçuşların tamamen durdurulduğu Mart sonu verileri ise sadece Kargo taşımacılığı için yüzde 43’lük bir daralmaya işaret etmektedir. Ulaştırma Bakanlığı Türkiye Geneli Havalimanı Uçak Yolcu ve Yük Trafiği İstatistikleri ve Tahminleri Tablosuna bakıldığında, 2020 yılının kargo taşıması bakımından kayıp bir yıl olacağı, 2019 değerlerine 2021 yılında geri gelinebileceği anlaşılıyor. Yolcu taşımasında ise normale dönüş 2022 olarak öngörülüyor.
Her geçen gün büyüyen ve covid-19 nedeniyle ciddi şekilde talep gören e-ticaret tedarik zinciri için lojistik sisteminin önemi açık biçimde görünüyor. Bu durum, e-ticaret sektöründe önemli perakende şirketlerinin (E-Tailers) kendi lojistik şirketlerini kurması ve kargo şirketlerinin bu yönde yatırımlarını arttırmalarına sebep olmaktadır. Bu sebeple sektörde e-ticaret altyapısına yönelik uzmanlaşan yeni kargo şirketleri ve depoculuk yatırımları ile karşılaşmaktayız.
Sektörde artan şirket birleşme ve satınalma eğilimlerinin de bu yönelime göre gelişeceğini tahmin etmekteyiz.
IATA pandemi öncesinde yayımladığı bir raporda 2021 e-ticaret hacminin 4,8 trilyon Dolara ulaşacağını tahmin ediyordu ve buna göre hava kargo taşımacılığının düzenlenmesi ve geliştirilmesine yönelik planlar üzerinde çalışmalarını sürdürüyordu. IATA hesaplamalarına göre online alışveriş yapanların yüzde 75’i ayda bir, yüzde 20’si hafta bir online alışveriş yapıyordu. Covid-19 sonrasında e-ticarete yönelik tahminlerin yukarı doğru revize edilmesi beklenebilir.
Artan e-ticaret hacmine öncelikle cevap vermesi ve kendini adapte etmesi gereken sektör lojistik ve kargo firmaları. Bu noktada pek çok yeniliği de gözlemliyoruz. Drone ve otonom araçlarla dağıtım sistemlerinden, robotik sistemler, dijital çözümler ve esnek çalışan uygulamaları ile verimlilik ve hızın arttırılmasına yönelik arayışlar devam ediyor. E-Ticaret sektörü de lojistik partnerlarında bu gelişime ayak uydurmasını bekliyor. Büyük online ticaret oyuncularının kendi lojistik mekanizmalarını kurması ise, geleneksel kargo ve lojistik firmaları ile rekabeti arttıracak gibi görünüyor. Bu noktada kargo firmalarının teknoloji, AR&GE ve yenilikçi iş modellerine yatırım yapmaları, geleceğin perakende ticaret modellerine uyum için zorunlu görünüyor.
Tedarik zincirlerinin yeniden gözden geçirilmesi zorunluluğu, global ölçekte Türkiye için büyük e-ticaret oyuncularının lojistik üssü olarak konumlanması ve bu firmaların satınalma ve sevk zincirleri içinde önemli bir halka olması için fırsat sunuyor. Covid-19 beklenmeyen salgın ortamı, insanların ve firmaların acil tüketim ve girdi ihtiyaçlarının aksamadan ve hızlı biçimde karşılanmasının önemini ortaya çıkardı. Bu nedenle, en ucuz üretim yapıldığı lokasyonlardan, en hızlı tedarik sağlanabilecek noktalara doğru üretim ve tedarik merkezlerinin kayması olası. Bu bağlamda, Türkiye’nin lojistik yatırımlarında, kargo taşımacılığı alanına da gerekli önceliği verilmesi gerekmektedir. Burada Dünya Ticaret Örgütü, IATA ve Evrensel Posta Birliği (UPU) gibi örgütlerin de tespit ve çağrıları doğrultusunda hemen belirtelim ki, devletlerin de kargo taşımacılığını kolaylaştırıcı gümrük ve güvenlik önlemlerini alması B2B ve B2C e-ticaret tedarik zincirlerinin akışkanlığını korumak açısından önem arz etmektedir.