Enflasyon
- 2013 yılı TÜFE enflasyonu yüzde 7,4 olarak gerçekleşti. 2013 yılının tamamında TÜFE enflasyonuna en büyük katkı 2,3 puan ile gıda grubundan gelirken, ulaştırma grubunun katkısı 1,8 puan oldu.
- 2014 yılı TÜFE enflasyonu yüzde 8,2 olarak gerçekleşti. Son ayda gerçekleşen düşüş ile, enflasyon Merkez Bankasının beklentisinden de aşağıda kaldı. 2014 yılının tamamında TÜFE enflasyonuna en büyük katkı 3,1 puan ile gıda grubundan gelirken, ulaştırma grubunun katkısı 1,8 puandan 0,3 puana düştü.
- 2015 yılı TÜFE enflasyonu yüzde 8,8 olarak gerçekleşti. 2015 yılının tamamında TÜFE enflasyonuna en büyük katkı 2,8 puan ile gıda grubundan gelirken, konut grubunun katkısı 1,2 puan oldu.
- 2016 yılı TÜFE Merkez Bankası resmi enflasyon tahmini yüzde 7,5, piyasa beklentisi yüzde 8,5- 9,0 aralığında .
Ocak 2016 enflasyon (TÜFE) bir önceki aya göre yüzde 1,82 arttı (piyasa beklentisi yüzde 1,7 artış idi). Enflasyon Ocak2015-Ocak2016 yüzde 9,58, on iki aylık ortalamalara göre ise yüzde 7,87 oldu. Ocak ayına gıda grubunda aylık artış yüzde 4,3 oldu. Aralık ayında yıllık bazda yüzde 9,51 olan çekirdek enflasyon Ocak ayında 9,63e yükseldi. Zamlar ve asgari ücretteki artışların etkisi ile enflasyon Şubat ayında da yüksek çıkacak.
Merkez Bankası, Ocak ayı toplantısında haftalık repo faizinde ve koridorun alt ve üst bandlarında bir değişikliğe gitmedi (% 7,5/ 7,25/10,75). Para politikasında “sıkı duruş” vurgusu korundu. Sadeleştirme işlemine Ocak ayında başlanmadığı gibi, yayınlanan metinde sadeleştirmeden bahsedilmedi. Ocak ayında REK 99,25 değerini aldı ( Aralık ayına göre TL yüzde 1,0 değer kazandı). Kur etkisinden arındırılmış toplam kredilerin büyüme hızı yüzde 15,1 dolaylarında, bireysel kredilerin büyüme hızı ise yüzde 9,2 dolaylarında (bireysel kredilerin büyüme hızı geriliyor).
Şubat 2016 enflasyon (TÜFE) bir önceki aya göre yüzde 0,02 düştü (piyasa beklentisi yüzde 0,5 artış idi). Enflasyon Şubat2015-Şubat2016 yüzde 8,78, on iki aylık ortalamalara göre ise yüzde 7,97 oldu. Ocak ayına göre gıda grubunda aylık artış yerine hafif bir gerileme oldu (yüzde0,04). Ocak ayında yıllık bazda yüzde 9,63 olan çekirdek enflasyon Şubat ayında 9,72ye yükseldi
Merkez Bankası, Şubat ayı toplantısında haftalık repo faizinde ve koridorun alt ve üst bantlarında bir değişikliğe gitmedi (% 7,5/ 7,25/10,75). Para politikasında “sıkı duruş” vurgusu korundu. Para politikasında sadeleştirmenin hala gündemde olduğu belirtildi. Şubat ayında REK 99,54 değerini aldı (Ocak ayına göre TL yüzde 0,08 değer kazandı). Kur etkisinden arındırılmış toplam kredilerin büyüme hızı yüzde 14,5 dolaylarında, bireysel kredilerin büyüme hızı ise yüzde 8,2 dolaylarında (bireysel kredilerin büyüme hızı daha da geriledi).
Mart 2016 enflasyon (TÜFE) bir önceki aya göre yüzde 0,04 düştü (piyasa beklentisi %0,53 artış idi). Enflasyon Mart2015-Mart2016 yüzde 7,5, on iki aylık ortalamalara göre ise yüzde 8,0 oldu. Aylık bazda gıda grubu en fazla düşüş gösteren grup oldu (% 1,53). Gıda grubunda fiyatlar mevsim ortalamalarının altında kaldı. Şubat ayında yıllık bazda yüzde 9,72 olan çekirdek enflasyon Mart ayında hafif gerileyerek 9,51 oldu.
Merkez Bankası, Mart ayı toplantısında haftalık repo faizinde ve koridorun alt bandında bir değişikliğe gitmedi, ama koridorun üst bandında 0,25 puan indirime gitti (% 7,5/ 7,25/10,50). İndirimi “sadeleşme politikasında ölçülü bir adım” olarak nitelendirdi. Öte yandan çekirdek enflasyon eğilimindeki iyileşmenin sınırlı olmasından dolayı likidite politikasında sıkı duruşun devam edeceği vurgulandı. Mart ayında REK 100,53 değerini aldı (Şubat ayına göre TL yüzde 0,7 değer kazandı). Kur etkisinden arındırılmış toplam kredilerin büyüme hızı yüzde 12,0 dolaylarında, bireysel kredilerin büyüme hızı ise yüzde 7,2 dolaylarında (bireysel kredilerin büyüme hızı daha da geriledi).
Nisan 2016 enflasyon (TÜFE) bir önceki aya göre yüzde 0,76 arttı (piyasa beklentisi %1,00 artış idi). Enflasyon Nisan 2015 – Nisan 2016 yüzde 6,57, on iki aylık ortalamalara göre ise yüzde 7,84 oldu. Aylık düşüş gösteren tek grup % 1,48 ile gıda oldu. Mart ayında 9,51 olan çekirdek enflasyonda hafif gerileme devam etti ve Nisan ayında %9,41 oldu. Düşüşe paralel Mayıs ayı toplantısında koridorun üst bandında 0,25/0,50 puan indirim olasılığı arttı
Merkez Bankası, Nisan ayı toplantısında haftalık repo faizinde ve koridorun alt bandında bir değişikliğe gitmedi, ama koridorun üst bandında 0,50 puan indirime gitti (% 7,5/ 7,25/10,00). İndirimi “sadeleştirme politikasında ölçülü bir adım” olarak nitelendirdi. Öte yandan çekirdek enflasyon eğilimindeki iyileşmenin sınırlı olmasından dolayı likidite politikasında sıkı duruşun devam edeceği vurgulandı. Nisan ayında REK 101,76 değerini aldı. Kur etkisinden arındırılmış toplam kredilerin büyüme hızı yüzde 11 dolaylarında, bireysel kredilerin büyüme hızı ise yüzde 7,3 dolaylarında (bireysel kredilerin büyüme hızında hafif bir toparlanma var).
Mayıs 2016 enflasyon (TÜFE) bir önceki aya göre yüzde 0,58 arttı (piyasa beklentisi %08 artış idi). Enflasyon Mayıs 2015 – Mayıs 2016 yüzde 6,58, on iki aylık ortalamalara göre ise yüzde 7,71 oldu. Aylık en fazla düşüş gösteren grup % 1,64 ile gıda oldu. Nisan 9,41 olan çekirdek enflasyonda önemli bir gerileme oldu ve Mayıs ayında % 8,77 oldu (8 ayın en düşüğü). Düşüşe paralel Haziran ayı toplantısında da koridorun üst bandında 0,25/0,50 puan indirim olasılığı arttı
Merkez Bankası, Mayıs ayı toplantısında haftalık repo faizinde ve koridorun alt bandında bir değişikliğe gitmedi, ama koridorun üst bandında 0,50 puan indirime gitti (% 7,5/ 7,25/9,50). Böylece Merkez Bankası Mart 2016dan bu yana üst bantta 1,25 puanlık indirim gerçekleştirdi. İndirimi “sadeleştirme politikasında ölçülü bir adım” olarak nitelendirdi. Öte yandan çekirdek enflasyon eğilimindeki iyileşmenin sınırlı olmasından dolayı likidite politikasında sıkı duruşun devam edeceği tekrar vurgulandı. Mayıs ayında REK 99,14 değerini aldı (Nisan ayına göre TL yüzde 2,6 değer kaybetti). Mayıs ayı sonu itibariyle kur etkisinden arındırılmış toplam kredilerin büyüme hızı yüzde 11,8 dolaylarında, bireysel kredilerin büyüme hızı ise yüzde 7,6 dolaylarında (bireysel kredilerin büyüme hızında hafif toparlanma devam ediyor).
Haziran 2016 enflasyon (TÜFE) bir önceki aya göre yüzde 0,47 (piyasa beklentisi 0,0 artış idi). Enflasyon Haziran2015-Haziran 2016 yüzde 7,64, on iki aylık ortalamalara göre ise yüzde 7,74 oldu.
Aylık en fazla artış gösteren grup % 1,16 ile gıda oldu. Mayıs 8,77 olan çekirdek enflasyon Haziran ayında %8,67 oldu.
Merkez Bankası, Haziran ayı toplantısında haftalık repo faizinde ve koridorun alt bandında bir değişikliğe gitmedi, ama koridorun üst bandında 0,50 puan indirime gitti (% 7,5/ 7,25/9,00). Böylece Merkez Bankası Mart 2016dan bu yana üst bantta 1,75 puanlık indirim gerçekleştirdi. İndirimi “sadeleştirme politikasında ölçülü bir adım” olarak nitelendirdi. Öte yandan çekirdek enflasyon eğilimindeki iyileşmenin sınırlı olmasından dolayı likidite politikasında sıkı duruşun devam edeceği tekrarlandı. Turizm gelirlerinde gözlenen düşmenin yılın ikinci yarısında cari açığı olumsuz etkileyeceği vurgulandı. Haziran ayında REK 101,17 değerini aldı (Mayıs ayına göre TL yüzde 1,4 değer kazandı). Haziran ayı sonu itibariyle kur etkisinden arındırılmış toplam kredilerin büyüme hızı yüzde 12,4 dolaylarında, bireysel kredilerin büyüme hızı ise yüzde 8,0 dolaylarında (bireysel kredilerin büyüme hızında hafif toparlanma devam ediyor).
Temmuz 2016 enflasyon (TÜFE) bir önceki aya göre yüzde 1,16 arttı (piyasa beklentisi %06 artış idi). Enflasyon Temmuz2015-Temmuz 2016 yüzde 8,79, on iki aylık ortalamalara göre ise yüzde 7,91 oldu. Aylık en fazla artış gösteren grup % 7 ile alkolü içecekler ve tütün grubu oldu. Gıda grubunda da aylık artış yüksek (yüzde 3,15). Haziran 8,67 olan çekirdek enflasyon Temmuz ayında %8,70e yükseldi.
Merkez Bankası, Temmuz ayı toplantısında haftalık repo faizinde ve koridorun alt bandında bir değişikliğe gitmedi, ama koridorun üst bandında 0,25 puan indirime gitti (% 7,5/ 7,25/8,75). Böylece Merkez Bankası Mart 2016dan bu yana üst bantta 2,00 puanlık indirim gerçekleştirdi. İndirimi “sadeleştirme politikasında ölçülü bir adım” olarak nitelendirdi. Öte yandan çekirdek enflasyon eğilimindeki iyileşmenin sınırlı olmasından dolayı likidite politikasında sıkı duruşun devam edeceği tekrarlandı. Temmuz ayında REK 101,1 değerini aldı (Haziran ayına göre TL yüzde 0,8 değer kazandı). Temmuz ayı sonu itibariyle kur etkisinden arındırılmış toplam kredilerin büyüme hızı yüzde 12,3 dolaylarında, bireysel kredilerin büyüme hızı ise yüzde 6,5 dolaylarında (bireysel kredilerin büyüme hızında toparlanma durdu).
Ağustos 2016 enflasyon (TÜFE) bir önceki aya göre yüzde 0,29 düştü (piyasa beklentisi %0,1 düşüş idi). Enflasyon Ağustos2015-Ağustos 2016 yüzde 8,05, on iki aylık ortalamalara göre ise yüzde 7,98 oldu. Aylık en fazla artış gösteren grup % 3,44 ile alkolü içecekler ve tütün grubu oldu. Gıda grubunda hafif düşme var (yüzde 1,39). Temmuz ayında yüzde 8,70 olan çekirdek enflasyon Ağustos ayında yüzde 8,41 oldu (Tuik çekirdek enflasyon terimi yerine . özel kapsamlı TÜFE terimini kullanmaya başladı).
Merkez Bankası, Ağustos ayı toplantısında haftalık repo faizinde ve koridorun alt bandında bir değişikliğe gitmedi, ama koridorun üst bandında 0,25 puan indirime gitti (% 7,5/ 7,25/8,50). Böylece
Merkez Bankası Mart 2016dan bu yana üst bantta 2,25 puanlık indirim gerçekleştirdi. Likidite politikasında sıkı duruşun devam edeceği tekrarlandı. Ağustos ayında REK 99,82 değerini aldı (Temmuz ayına göre TL yüzde 1,2 değer kazandı). Ağustos ayı sonu itibariyle kur etkisinden arındırılmış toplam kredilerin büyüme hızı yüzde 12,1 dolaylarında, bireysel kredilerin büyüme hızı ise yüzde 6,0 dolaylarında (bireysel kredilerin büyüme hızında toparlanma durdu).
Eylül 2016 enflasyon (TÜFE) bir önceki aya göre yüzde 0,18 artt (piyasa beklentisi %0,64 artış idi). Enflasyon Ekim2015-Ekim 2016 yüzde 7,28, on iki aylık ortalamalara göre ise yüzde 7,92 oldu (olumlu). Aylık en fazla artış gösteren grup % 2,7 ile ulaştırma grubu oldu. Gıda grubunda hafif düşme var (yüzde 0,70). Ağustos ayında yüzde 8,41 olan çekirdek enflasyon Eylül ayında yüzde 7,69 oldu (olumlu/özel kapsamlı TÜFE göstergelerinden I serisi çekirdek enflasyon olarak kabul ediliyor). İç talepte gözlenen zayıflık, çekirdek enflasyondaki yüksek düşüşün en önemli nedeni.
Merkez Bankası, Eylül ayı toplantısında haftalık repo faizinde ve koridorun alt bandında bir değişikliğe gitmedi, ama koridorun üst bandında 0,25 puan indirime gitti (% 7,5/ 7,25/8,25). Böylece Merkez Bankası Mart 2016dan bu yana üst bantta 2,50 puanlık indirim gerçekleştirdi. Likidite politikasında sıkı duruşun yerine temkinli duruş ifadesi kullanıldı. Merkez Bankası büyümede gözlenen duraklamadan etkilenmiş gibi duruyor. Eylül ayında REK 99,74 değerini aldı (Ağustos ayına göre TL yüzde 0,3 değer kaybetti). Eylül ayı sonu itibariyle kur etkisinden arındırılmış toplam kredilerin büyüme hızı yüzde 11,2 dolaylarında, bireysel kredilerin büyüme hızı ise yüzde 6,0 dolaylarında
Ekim 2016 enflasyon (TÜFE) bir önceki aya göre yüzde 1,44 arttı (piyasa beklentisi %1,62 artış idi). Enflasyon Ekim2015-Ekim 2016 yüzde 7,16, on iki aylık ortalamalara göre ise yüzde 7,89 oldu (olumlu). Aylık en fazla artış gösteren grup % 10,4 ile giyim ve ayakkabı grubu oldu. Gıda grubunda artış var (yüzde 1,76). Eylül ayında yüzde 7,69 olan çekirdek enflasyon Ekim ayında yüzde 7,04 oldu (olumlu/özel kapsamlı TÜFE göstergelerinden I serisi çekirdek enflasyon olarak kabul ediliyor). İç talepte gözlenen zayıflık, çekirdek enflasyondaki düşüşün en önemli nedeni. Tlde gözlenen değer kaybı önümüzdeki 2 ayda enflasyonu olumsuz etkiliyecek.
Merkez Bankası, Ekim ayı toplantısında haftalık repo faizinde ve koridorun alt ve üst bandlarında bir değişikliğe gitmedi (% 7,5/ 7,25/8,25 /beklenti üst bandta 0,25 puan indirim idi . Merkez Bankası, Ekim ayında doların TL karşılığında önemli ölçüde değer kazanmasından dolayı faiz indirimine ara verdi. Sadeleştirme sürecindeki bir sonraki adımın yönü ve zamanlamasının “açıklanacak verilere “ bağlı olacağını belirtti. Ekim ayında REK 98,51 değerini aldı (Eylül ayına göre TL yüzde 1,3 değer kaybetti). Eylül ayı sonu itibariyle kur etkisinden arındırılmış toplam kredilerin büyüme hızı yüzde 10,5 dolaylarında, bireysel kredilerin büyüme hızı ise yüzde 7,0 dolaylarında (bireysel kredilerde hafif bir toparlanma var).
Kasım 2016 enflasyon (TÜFE) bir önceki aya göre yüzde 0,52 arttı (piyasa beklentisi %0,8 artış idi). Enflasyon Kasım2015-Kasım 2016 yüzde 7,0, on iki aylık ortalamalara göre ise yüzde 7,79 oldu (olumlu). Aylık en fazla artış gösteren grup % 3,9 ile giyim ve ayakkabı grubu oldu. Gıda grubunda mevsim ortalamalarının aksine hafif bir düşüş var (yüzde 0,7). Ekim ayında yüzde 7,04 olan çekirdek enflasyon Kasım ayında yüzde 6,66ya indi (olumlu/özel kapsamlı TÜFE göstergelerinden I serisi çekirdek enflasyon olarak kabul ediliyor). Dolar kurundaki artış, içki sigara zamları, benzin fiyatındaki artış ve OTV artırımları Aralık ayı enflasyonunda ciddi bir yükselişe neden olacak.
Merkez Bankası, Kasım ayı toplantısında haftalık repo faizini 50 puan, faiz koridorunun üst bantını da 25 puan arttırdı(% 8,0/ 7,25/8,50) . Merkez Bankası, küresel belirsizlikte artış ve yüksek oynaklı döviz kurunun olumsuz etkilerinin sınırlamak için faiz artışına gittiğini belirtti. Kasım ayında REK 95,24 değerini aldı (Ekim ayına göre TL yüzde 3,2 değer kaybetti). Ekim ayı sonu itibariyle kur etkisinden arındırılmış toplam kredilerin büyüme hızı yüzde 10,5 dolaylarından 9,5a geriledi (ticari kredilerde düşüş var), bireysel kredilerin büyüme hızı ise yüzde 7,2 dolaylarında (bireysel kredilerde kamu bankaları öncülüğünde toparlanma devam ediyor). Merkez Bankasının Aralık ayı toplantısında da haftalık repo ve faiz koridorunun üst bandında 50 puan artış yapmasını bekliyoruz.
Dünya Bankası, 19 Ocak 2016 tarihinde yayınladığı Türkiye ekonomisi notunda 2015 büyüme tahminini yüzde 4,2ye yükseltti. Bankanın 2016 yılı ile ilgili tahminleri: büyüme yüzde 3,5, enflasyon yüzde 7,5, cari açık/GSMH oranı yüzde 4,6 .
Birleşmiş Milletler, 22 Ocak 2016 tarihinde yayınladığı Dünya Ekonomisi 2016 Raporunda, Türkiye 2016 büyüme tahminini yüzde 2,8, enflasyon tahmini ise yüzde 7,2 olarak verdi.
Merkez Bankası, 26 Ocak 2016 tarihinde 2016 yılının ilk enflasyon raporunu yayınladı ve 2016 yılı enflasyon tahminini yukarı yönlü revize ederek yüzde 6,5tan yüzde 7,5 çıkardı.
IMF, 02 Şubat 2016 tarihinde yayınladığı Türkiye notunda 2015 büyüme tahminini yüzde 3,8, 2016 büyüme tahminini ise yüzde 3,5-4 olarak verdi. Enflasyonun 2016 yılında da yüksek olacağını belirtti.
TUSİAD, 12 Şubat 2016 tarihinde yayınladığı 2016 Yılına Girerken Türkiye ve Dünya Ekonomisi raporunda, Türkiye 2016 kestirimleri; büyüme yüzde 3,6, enflasyon yüzde 9,1, işsizlik yüzde 10,6 ve cari açık/GSMH oranı yüzde 4,9 olarak yer aldı.
OECD, 18 Şubat 2016 tarihinde yayınladığı Global Ekonomi 2016 Raporunda, Türkiye 2016 kestirimleri; büyüme yüzde 3,4, enflasyon yüzde 6,9, işsizlik yüzde 10,8 ve cari açık/GSMH oranı yüzde 4,9 olarak yer aldı.
Dünya Bankası, 26 Şubat 2016 tarihinde yayınladığı Küresel Beklentiler ve Ekonomik Zorluklar Raporunda, Türkiye ekonomisi 2016 yılı büyüme tahminini 0,3 puan iyileştirerek yüzde 3,2 yaptı.
Moody’s, 08 Nisan 2016 tarihinde yayınladığı Türkiye değerlendirmesinde Türkiye’nin kredi notunu değiştirmedi (Baa3/yatırım yapılabilir ve negatif not görünümü).
IMF, 12 Nisan 2016 tarihinde yayınladığı Dünya Ekonomik Görünüm 2016 Dönem 1 raporunda 2016 yılı Türkiye ekonomik göstergelerinde önemli değişiklikler yaptı. Büyüme oranını yüzde 3,2 den 3,8e yükseltti- bu değişikliğin sinyalini Şubat ayında yayınladığı Türkiye notunda vermişti. Enflasyon beklentisini yüzde 7,0 dan 9,8e yükseltti. Cari açık ve işsizlik beklentilerini düşürdü % 4,7/3,6 ve 11,2/10,8
IMF, 22 Nisan 2016 tarihinde yayınladığı Türkiye Raporunda, 2016 yılında Türk ekonomisinin iç tüketime dayalı olarak yüzde 4- 4,5 civarında büyüyeceğini tahmin ediyor (iç tüketimdeki artışta, %30 artan asgari ücretin ve Suriye’den göç edenlerin olumlu katkıları var). IMFnin enflasyon beklentisi hala yüksek (% 9,8). Cari açık beklentisi %3,9, işsizlik beklentilerini % 10,8. Ekonominin yumuşak karnı: 1. yüksek enflasyon, 2. büyümenin dış kaynaklarla finansmanı.
Dünya Bankası, 28 Nisan 2016 tarihinde yayınladığı Türkiye ekonomisi notunda , Bankanın 2016 yılı ile ilgili tahminleri: büyüme yüzde 3,5/ enflasyon yüzde 8,5/ cari açık/GSMH oranı yüzde 4,1, bütçe açığı/GSMH oranı %1,8 .
Avrupa Birliği, 02 Mayıs 2016 tarihinde yayınladığı 2016 Yılı Bahar Dönemi Ekonomi Raporunda , ABnin 2016 yılı Türkiye ile ilgili tahminleri : büyüme %3,5/enflasyon %8,5/işsizlik %10,8/ cari açık/GSMH %4,8
Standard&Poor’s (S&P), 07 Mayıs 2016 tarihinde yayınladığı Türkiye notunda Türkiye’nin BB+ olan ülke notunu değiştirmedi, kredi görünümünü negatiften durağana yükseltti (kısmen olumlu)
OECD, 01 Haziran 2016 tarihinde yayınladığı Global Ekonomi 2016 II. Raporunda, Türkiye 2016 kestirimleri; büyüme yüzde 3,9 (OECD büyüme rakamını %3,4ten 3,9 a çıkardı/minimum ücretteki sıçrama, artan sosyal yardımlar ve Suriyeli mültecilerin harcamaları iç talebi canlı tutmaya devam ediyor ve büyümeyi yukarı taşıyor) enflasyon tahminin 6,9dan yüzde 7,9 çıkarırken , işsizlik tahminini 10,8den yüzde 10,1 ve cari açık/GSMH oranı yüzde 4,9dan yüzde 4,8 indirdi.
OECD, 15 Temmuz 2016 tarihinde yayınladığı Türkiye Ekonomisi 2016 Raporunda, Türkiye 2016 kestirimleri; büyüme yüzde 3,9, enflasyon tahminini yüzde 7,9dan yüzde 7,5a indirdi, işsizlik tahminini yüzde 10,1den 10,2 çıkardı ve cari açık/GSMH oranı yüzde 4,9dan yüzde 4,6 indirdi.
Standard&Poor’s (S&P), 21 Temmuz 2016 tarihinde yayınladığı Türkiye notunda Türkiye’nin BB+ olan ülke notunu BBye düşürdü, kredi görünümünü durağandan negatife indirdi. S&P göre Türkiye’nin dış borç çevirmede sorunları olacak. (olumsuz)
Fitch, 23 Temmuz 2016 tarihinde yayınladığı bir notta ülke değerlendirme yönteminde bir metodoloji değişikliği yaptığını belirtti. Değişiklikten 23 ülke notu olumsuz etkilendi. Bu ülkeler arasında Türkiye de var.
Fitch, 19 Ağustos 2016 tarihinde yayınladığı Türkiye notunda Türkiye’nin BBB- olan (yatırım yapılabilir) notunu değiştirmedi ama kredi görünümünü durağandan negatife indirdi (kısmen olumsuz).
Moody’s, 23 Eylül 2016 tarihinde yayınladığı Türkiye değerlendirmesinde Türkiye’nin kredi notunu Baa3ten Ba1e düşürdü (Ba1/yatırım yapılamaz notu). 1. Büyümede ivme kaybı, 2. artan dış finansman ihtiyacı. 3. kurumsal yapının zayıflaması (bürokrasinin üst kademelerinde 15 Temmuz sonrası yapılan işten çıkarmalar Moody’s not düşürme nedenleri arasında üst sırada. Yatırım yapılabilirlik notunu kaybetmemiz olumsuz bir gelişme.
Fitch, 04 Ekim 2016 tarihinde yayınladığı Küresel Ekonomik Görünüm Eylül 2016 raporunda Türkiye 2016 yılı büyüme tahmi yüzde 3, enflasyon tahmini yüzde 7,5 olarak yer aldı.
IMF, 05 Ekim 2016 tarihinde yayınladığı Dünya Ekonomik Görünüm 2016 Dönem 2 raporunda 2016 yılı Türkiye ekonomik göstergelerinde önemli değişiklikler yaptı. Büyüme oranını yüzde 3,8 den 3,3e indirdi. Enflasyon beklentisini yüzde 9,8den 8,4e, cari açık beklentisini 4,7den 4,4 ve işsizlik beklentisini 10,8den 10,2ye düşürdü.
Nomura, 17 Ekim 2016 tarihinde yayınladığı Türkiye Ekonomisi raporunda 2016 yılı beklentilerini açıkladı: büyüme %2,7/enflasyon %7,7/ cari açık/GSMH oranı %4,8/yıl sonu kur 3,27 TL.
IMF, 01 Kasım 2016 tarihinde yayınladığı Bölge Ekonomisi raporunda 2016 Türkiye ekonomik göstergelerinde bir değişiklik yapmadı ama Türkiye’nin önümüzdeki bir kaç yılda da potansiyel altı büyüyeceğini vurguladı.
Standard&Poor’s (S&P), 04 Kasım 2016 tarihinde yayınladığı Türkiye notunda kredi görünümünü negatiften durağana yükseltti, ülke notunu değiştirmedi (kısmen olumlu).
IMF, 04 Kasım 2016 tarihinde yayınladığı Türkiye Ekonomisi notunda 2016 yılı büyüme oranını yüzde 3,3ten 2,9 indirdi. IMFye göre Türk ekonomisi şoklara hala dayanıyor ama artan siyasal belirsizlik, turizm gelirlerindeki sert düşüş, yüksek özel sektör borcu şoklarından bir haylı yara aldı. Rapor, Türkiyenin Kamu-Özel Ortaklık portföyünde son yıllarda önemli artışlar olduğunun altını çiziyor ve bu projelerde devlet tarafından verilen talep/satış/kredi garantilerinin şeffaf olması gerekliliğini vurguluyor.
Dünya Bankası, 22 Kasım 2016 tarihinde yayınladığı Bölgesel Ekonomik Gelişmeler raporunda , Türkiye 2016 yılı büyüme tahmini %3,5tan 3,1 e düşürüldü, / enflasyon yüzde 8,5/ cari açık/GSMH oranı yüzde 4,1 olarak kaldı.
OECD, 28 Kasım 2016 tarihinde yayınladığı Global Ekonomi 2016 Güncelleme Raporunda , Türkiye 2016 kestirimleri; büyüme yüzde 2,9 ( Haziran 2016 % 3,9 idi), enflasyon 7,9, işsizlik yüzde 10,6 ve cari açık/GSMH oranı yüzde 4,6.
Ekonomik Gelişmeler
2016 yılı Türkiye büyüme tahminleri yüzde 2,9 ile 4,5 arasında. OVD beklentisi yüzde 4,5 büyüme. Devlet büyüme beklentisini Ağustos ayında yüzde 3,6-3,7 seviyesine çekti. Büyüme tahmini revize OVP ile 04 Ekimde yüzde 3,2 seviyesine çekildi.
2012 yılında GSMH 786,3 milyar ABD dolar ve kişi başına gelir 18,927 TL/ 10,504 ABD doları oldu. GSMH 2012 yılında sabit fiyatlarla yüzde 2,1 arttı.
2013 yılında GSMH 820,0 milyar dolar ve kişi başına gelir 20,530 TL/10,782 ABD Doları oldu. Rakamlar Eylül 2014te 20,580 TL ve 10,807 dolara revize edildi. GSMH 2013 yılında sabit fiyatlarla yüzde 4,1 arttı.
2014 yılında GSMH 808,3 milyar dolar ve kişi başına gelir 22,753TL/10,404 ABD Doları oldu. GSMH 2014 yılında sabit fiyatlarla yüzde 2,9 arttı. Büyüme 31 Mart 2016 tarihinde %2,9dan %3e revize edildi
2015 yılında GSMH 720,3 milyar dolar ve kişi başına gelir 25,130TL/9,265 ABD Doları oldu. GSMH 2015 yılında sabit fiyatlarla yüzde 4,0 arttı.
Tuik, GSMH hesaplamasında baz yılı 2009 yılına çekti ve hesaplama yöntemini ESA 2010 olarak değiştirdi. Yeni sonuçları 12 Aralık 2016 günü açıklandı. Buna göre 2015 yılında GSMH 861,1 milyar dolar ve kişi başına gelir 29,855 TL/11,004 ABD doları oldu. GSMH 2015 yılında sabit fiyatlarla yüzde 6,1 arttı.
Yapılan revizyondan sonra 2016 yılı GSMH tahminimizi 735 milyar dolardan 850 milyar dolara çıkarıyoruz.
2016 yılı 1. Çeyrek GSMH revizyon sonrası yüzde 4,5 arttı. (4,7/4,5)
2016 yılı 2. Çeyrekte GSMH revizyon sonrası yüzde 4,5 arttı. (3,1/4,5)
2016 yılı 3. Çeyrekte GSMH bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,6 azaldı ( beklenti yüzde 0,3 artış idi). Hanehalkının tüketim harcamaları 2015 yılının aynı çeyreğine göre yüzde 3,2 azaldı. Devletin harcamaları ise yüzde 24,0 arttı.
Ekim 2016 takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,0 arttı (beklenti yüzde 1,5 idi). Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış Ekim 2016 sanayi üretim endeksi ise bir önceki aya göre yüzde 3,7 arttı (beklenti yüzde 4,0 idi). Ekim ayında mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış ana sanayi gruplarında geçen aya göre en yüksek artış tüketim malları grubunlarında gerçekleşti (%6,6). 2016nın ilk 10 ayında sanayi üretimi yüzde 1,6 arttı. Geçen yılın aynı döneminde yüzde 3,0 artmiştı. 2016 yılında büyüme, yüzde 3ün altında olacak.
Kasım ayı İmalat Sanayi genelinde kapasite kullanım oranı (KKO) 2015 Kasım ayına göre 0,5 puan artarak 76,4 oldu. Mevsim etkisinden arındırılmış KKO ise geçen aya göre 0,1 puan azaldı. Dayanıklı tüketim ve yatırım malları gruplarında kapazite kullanımında düşme var. 2015 yılında KKO ortalaması 74,7 oldu, bir önceki yıl ortalama 74,4 idi.
Kasım ayı mevsim etkisinden arındırılmış Hizmet/ Perakende Ticaret/ İnşaat Sektör Güven Endeksleri sırasıyla 96,7/ 96,0/ 75,7 değerlerini aldı. Kasım Hizmet sektörü güven endeksi %2,4 arttı Perakende ticaret endeksi %02 ve inşaat güven endekside %6,9 azaldı.
Kasım ayı Ekonomik Güven Endeksi; bir önceki aya göre yüzde 7,4 oranında artarak 80,6 değerinden 86,6 değerine yükseldi. Endeks 2015 yılında ilk defa Kasım ayında 100 puanın üstüne çıkmıştı, Aralık ayında da 100 değerinin üzerinde kalmıştı, 2016 yılına düşüş ile başladı ve hala 100 değerinin altında seyrediyor. Tuik Ekonomik Güven Endeksinin 2014 yılı ortalaması 97,2 puan, 2015 yılı ortalaması 88,6 puan oldu.2
Kasım ayı Türkiye İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) bir önceki değeri olan 49,8 değerinden 48,8 değerine geriledi. Üretim ve yeni siparişler alt endekslerinde düşüşler var. TLde değer kaybı, girdi fiyatlarında yukarı yönlü baskı oluşturdu ve girdi fiyatları enflasyonu Ekim ayında olduğu gibi Kasım ayında da yükseldi. Endeksin ortalaması 2016 yılı 1. Çeyreğinde 50,1, 2. Çeyreğinde 48,6, 3. Çeyreğinde 47,6 oldu (olumsuz). 3
- 0-200 arasında değişmekte 100’den büyük olması genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği gösteriyor
- 0-100 arasında değişmekte 100’den büyük olması genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği gösteriyor
- 0-100 arasında değişmekte, 50 üstü iyimserliği gösteriyor
Kasım ayı Tuik Tüketici Güven Endeksi, bir önceki aya göre yüzde 6,9 azaldı. Ekim ayında 74,0 olan endeks Kasım ayında 68,9 oldu. İşsizlik düşecek diyenlerin ve genel ekonomi daha iyi olur diyenlerin sayısı azaldı (%7,6/6,5). Tuik Tüketici Güven Endeksinin 2014 yılı ortalaması 72,5 puan, 2015 yılı ortalaması 66,2 puan oldu. 4
Kasım ayı Bloomberg HT tüketici güven endeksi, Ekim ayında 82,3 değerinde olan endeks Kasım ayında yüzde 16,4 azalarak 69,2 değerini aldı. Bloomberg’e göre , Irak ve Suriyede yaşanan ve yoğunluğu artan jeoplolitik gelişmeler, ABD dolarının güçlenmesi, iç siyasi gündemdeki belirsizlikler Ekim ayında olduğu gibi Kasım ayında da endekste büyük düşüşe neden oldu. 5
Cari Açık:
- 2013 yılında cari açık 65,000 milyar dolar oldu. 2013 yılında cari açık/GSMH oranı yüzde 7,9 olarak gerçekleşti.
- 2014 yılında cari açık 45,8 milyar dolara geriledi. Cari açık/GSMH oranı yüzde 5,7 olarak gerçekleşti. 2014 rakamı Şubat 2016 da aşağa yönlü revize edilerek 43,6 milyar dolar olarak kesinleşti. Cari açık /GSMH oranı da yüzde 5,4 oldu.
- 2015 yılında cari açık 33,2 milyar dolara geriledi. Cari açık/GSMH oranı yüzde 4,5 olarak gerçekleşti. Enerji fiyatlarındaki düşme cari açığın gerilemesinde en önemli faktör.
- 2016 yılında cari açık/GSMH oranında beklentimiz yüzde 4,3, OVP bu oranı yüzde 3,9 bekliyor. 04 Ekim 2016 yayılanan revize OVPda oran 4,3e yükseltildi.
Ekim ayında Cari açık 1,68 milyar dolar oldu (beklenti 1,7 milyar TL idi/ 2015 Ekim 350 milyon dolar açık). Eylül ayı sonunda 32,4 milyar dolar olan 12 aylık kümülatif cari açık, Ekim ayı sonunda 33,8 milyar dolara yükseldi. Cari açık/GSMH oranı yüzde 4,0 oldu (2016 GSMH 850 milyar dolar kabul. ediyoruz). Net seyahat gelirlerinde Ekim ayında da gözlenen düşüş Cari Açık hesabını olumsuz etkiledi (1,7 milyar dolar/2,3 milyar dolar). Net hata noksan kalemi Ekim ayında 1,3 milyar dolar artıda.
İhracat
- 2014 yılında ihracat 2013 yılına göre yüzde 3,8 artarak 157,7 milyar dolar, ithalat ise yüzde 3,8 azalarak 242,2 milyar dolar oldu. Dış ticaret dengesi 84,6 milyar dolar açık verdi
- 2015 yılında ihracat 2014 yılına göre yüzde 8,7 azalarak 143,9 milyar dolar, ithalat ise yüzde 14,4 azalarak 207,2 milyar dolar oldu. Dış ticaret dengesi 63,3 milyar dolar açık verdi
Ekim ayında ihracat, 2015 Ekim ayına göre yüzde 3,0 azalarak 12,8 milyar dolar, ithalat ise yüzde 0,5 artarak 17,0 milyar dolar oldu . Ekim ayı dış ticaret açığı yüzde 13,2 artarak 3,7 milyar dolardan 4,2 milyar dolara yükseldi (açık yılın son 2 ayında da artarak devam edecek). Altın, Ekim ayında dış
0-200 arasında değişmekte 100den büyük olması genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği gösteriyor. Ticaret açığını olumlu veya olumsuz etkilemedi (1,035 milyar dolar ithalat/1,163 milyar dolar ihracat). Enerji ithalatı ise $ bazında Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,9 azaldı (2,8 /2,3 milyar dolar/ enerji ithalatı için yapılan ödemede düşüş yavaşlamaya başladı ve yılın son 2 ayında da bu şekilde devam edecek).
AB ülkelerinin ihracattaki payı Ekim 2015te yüzde 47,3 iken, Ekim 2016da yüzde 48,4 oldu. Irak’a yapılan ihracat Ekim ayında da Ekim15 rakamına yaklaştı (868/775 milyon dolar). İran’a yapılan ihracatta artış devam ediyor (300/500 milyon dolar). Ekim ayında fasıllar düzeyinde en büyük ihracat, motorlu taşıtlar grubunda oldu (1,854 milyar dolar) . Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ara malı grubu ithalatında düşüş (%1,3, yatırım malı ve tüketim malı gruplarında ise artış var (%5,0/3,2).
Bütçe
- 2014 bütçe gelirleri 2013 yılına göre yüzde 9,3 artarak 425,8 milyar TL, bütçe giderleri ise yüzde 9,8 artarak 448,4 milyar TL oldu. 2014 yılında 49,9 milyar TL faiz gideri gerçekleşti. Bütçe 2014 yılında 23,4 milyar TL açık verdi. Bütçe açığı/GSMH oranı 2014 yılında hükümetin hedeflediği yüzde 1,9 un önemli ölçüde altında kalarak yüzde 1,3 olarak gerçekleşti
- 2015 bütçe gelirleri 2014 yılına göre yüzde 13,6 artarak 483,4 milyar TL, bütçe giderleri ise yüzde 12,8 artarak 506,0 milyar TL oldu. 2015 yılında 53,0 milyar TL faiz gideri gerçekleşti. Bütçe açığı 2015 yılında 22,9 milyar TL açık verdi. Bütçe açığı/GSMH oranı yüzde 1,2 olarak gerçekleşti
- Bütçe açığı/GSMH oranı 2016 yılı için OVPda yüzde 1,3 olarak belirlendi. OVMde yapılan değişiklikle oran 1,6ya yükseltildi. (Dünya Bankası açığı yüzde 1,8 olarak tahmin ediyor).
Kasım ayında bütçe, 10,0 milyar TL fazla verdi. (Kasım 2015 ayında 798 milyon TL fazla vermişti). Vergi gelirleri Kasım 2015e göre yüzde 37,2 oranında artarak 54,1 milyar TL oldu. Faiz dışı giderler ise Kasım 2015e göre yüzde 19,8 artarak 46,9 milyar TL oldu. Ocak-Kasım 2016 vergi gelirleri bir önceki yılın aynı dönemine göre %12,4 artarak 419,1 milyar TL , vergi dışı gelirler %22,7 artarak 69,2 milyar TL ve faiz dışı giderler ise %16,8 artarak 462,3 milyar Tl oldu. Ocak-Kasım 2016 bütçe 2,1 milyar TL açık verdi. OVPda 2016 bütçe açığı 34,5 milyar TLye yükseltildi. (2015 ilk 11 ay bütçe 5,4 milyar TL açık vermişti). Bütçe açığı OVP hedefinin altında kalacak. Dahilde alınan KDVde % 114 artış var, iç talepte bir toparlanma göstergesi olabilir mi?. Vergi dışı gelirlerdeki kuvvetli artışlar bütçe dengesini olumlu etkiliyor.
İşsizlik
Tuik 2014 tüm yıl için işsizlik oranını yüzde 9,9 olarak açıkladı.
Tuik 2015 tüm yıl için işsizlik oranını yüzde 10,3 olarak açıkladı. İstihdam edilenlerin yüzde 52,2si hizmet, 20,6sı tarım, 27,2si sanayi sektöründe yer aldı (geçen yıla göre istihdam edilenler i içinde hizmet sektörünün payı yüzde 1,2 artarken, sanayi sektörünün payı 0,7, tarım sektörünün payı 0,5 puan azaldı.
Kamu istihdamı 2014 yılı sonunda 3 milyon 440bin kişi olarak gerçekleşti.
Kamu istihdamı 2015 yılı sonunda 3 milyon 528bin kişi olarak gerçekleşti.
Kamu istihdamı 2016 yılı 3. Çeyrek sonunda 3 milyon 569 bin kişi olarak gerçekleşti. 2.çeyreğe göre 53bin kişi azalma var.
İşsizlik oranı 2016 Eylül Döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,0 puan artarak yüzde 11,3 seviyesinde gerçekleşti (Eylül Dönemi; Ağustos, Eylül ve Ekim aylarını kapsamakta). Tuik, Şubat 2014te hanehalkı işgücü araştırmasında Avrupa Birliği ile tam uyum sağlamaya yönelik yeni bir düzenleme yaptı. Bu düzenleme sonucu elde edilen veriler ile eski verileri arasında uyum yok. Tuik bir model yardımıyla eski verilerin yeni düzene uyumunu sağlamaya çalışıyor. Modelin sonuçlarına göre 2016 yılı Eylül ayı mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 11,3; 2015 Eylül 10,2 çıkıyor. İstihdam edilenlerin yüzde 52,7si hizmet, 20,5i tarım, 19,1i sanayi ve 7,7si inşaat sektöründe yer alıyor (geçen yılın aynı dönemine göre istihdam edilenleri içinde hizmet sektörünün payı 1,3 puan , inşaat sektörünün payı 0,2 puan arttı, sanayinin payı 0,5, tarım sektörünün payı 1,0 puan azaldı. Büyümedeki duraklama işsizlik oranlarını yukarı çekmeye devam edecek.
Konut Satışları
- 2014 yılında 1165381 adet konut satıldı.
- 2015 yılında 1289320 adet konut satıldı, satışlar 2014 yılına göre yüzde 10,6 arttı.
- 2016 yılında konut satışları 2015 yılına göre yüzde 2-3 oranında azalır.
Ekim ayında 130274 adet konut satıldı (61677yeni/68597 ikinci el). Ekim15te 104098 adet konut satılmıştı, %25,1 artış. İpotekli konut satışları Ekim ayında 48110 adet olarak gerçekleşti. İpotekli konut/toplam konut satışı oranı % 36,9 (Ekim 15te oran 26,9 idi). Konut kredisi faizlerindeki gerilemenin etkisi devam ediyor. Ekim ayında 61677 konut ilk defa satıldı ( Ekim15 50564/ %22,0 artış). Yabancılara Ekim ayında 1566 adet konut satıldı ( Ekim15, 2236adet). Ocak-Eylül 2016 verilen yapı kullanma izin belgesi 462618 adet. Aynı dönemde yapılan ilk satış 434750 adet.
Otomobil Satışları
2014 yılında otomobil yurtiçi satışları 2013 yılına göre yüzde 11,6 (587/664bin adet) düştü, hafif ticari araç satışları ise yüzde 4,4 (180/188 bin adet) düştü. 2014 yılında otomotiv ihracatı ise yüzde 6,4 arttı (885/828 bin adet, 22,8/21,5 milyar dolar).
2015 yılında otomobil yurtiçi satışları 2014 yılına göre yüzde 23,5 (727/587bin adet) arttı, hafif ticari araç satışları ise yüzde 34,4 (242/180/ bin adet) arttı. 2015 yılında otomotiv ihracatı ise yüzde 12,0 arttı (992/885 bin adet, 22,8/21,5 milyar dolar).
2016 yılı tahminimiz: 2015 yılına göre araba satışlarında %12-13 düşüş ile 630 bin adet, hafif ticari satışlarında ise %5-6 düşüş ile 230 bin adet civarı olur.
Kasım ayında otomobil satışları: Kasım 15e göre %53,5 arttı (95783/62397adet). Hafif ticari satışlarında da iyi bir yükseliş var (%19,5/26526/22204). 2016 yılının ilk 11 ayında otomobil satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,2 arttı, hafif ticari ise yüzde 3,8 azaldı. Yılın son çeyreğinin ilk 2 ayında otomotiv satışlarındaki artış çok hızlı oldu. Potansiyel alıcılar kur artışından ve Aralık ayında yürülüğe girecek OTV artışlarında etkilenmemek için alımlarını öne çektiler. Aralık ayı satışlarıında hafif bir azalma görülebilir. Her halükarda 2016 otomotiv satışları tahminimizden daha iyi gerçekleşecek.
Beyaz Eşya Satışları2014 yılında yurtiçi satışları 2013 yılına göre yüzde 1,8 düştü (6,7/6,8 milyon adet ). İhracat ise yüzde 5,2 arttı (16,9/16,0 milyon adet).
Beyaz Eşya Satışları 2015 yılında yurtiçi satışları 2014 yılına göre yüzde 5,7 arttı (7,1/6,7 milyon adet ). İhracat ise yüzde 7,0 arttı (18,1/16,9 milyon adet).
Ekim ayında beyaz eşya yurtiçi satışları 608 bin adet oldu ( Ekim15e göre yüzde 0,2 azalış). İhracat ise 1,743 milyon adet oldu (Ekim 15e göre yüzde 9,1 artış). İç satışlarda Ekim ayında bir duraklama oldu. Beyaz Eşya Üreticileri Derneği yılın son 2 ayında da duraklamanın devam edeceğini bekliyor. İlginç bir önerileri var “eski beyaz eşyasını yenileyen tüketiciler OTV ödemesin”
Kimyasal Ürün İhracatı
- 2014 yılında kimyasal ürünler ihracatı 17,8 milyar dolar oldu (2013 yılına göre %2,4 artış).
- 2015 yılında kimyasal ürünler ihracatı 15,5 milyar dolar oldu (2014 yılına göre %13,3 azalış).
Kasım 2016 kimyasal ürün ihracatı 1,164 milyar dolar oldu (Kasım15e göre %10,6 düşüş). 2016 Ocak-Kasım ihracat 12,7 milyar dolar (bir önceki yıl aynı döneme göre %10,4 düşüş)
Turizm Gelirleri
- 2014 yılında turizm geliri 34,3 milyar dolar oldu ( 2013 yılına göre yüzde 5,8 artış).
- 2015 yılında turizm geliri 31,5 milyar dolar oldu ( 2014 yılına göre yüzde 8,2 azalış).
2016 yılı turizm açısından daha zor bir yıl olacak. 2016 yılı 1. Çeyrek turizm geliri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16,5 azalarak 4,9 milyar dolardan 4,1 milyar dolara düştü. 2016 yılı 2. Çeyrek turizm geliri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35,6 azalarak 7,7 milyar dolardan 5,0 milyar dolara indi. 2016 yılı 3. Çeyrek turizm geliri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 32,2 azalarak 12,3 milyar dolardan 8,3 milyar dolara indi. 2016 yılı turizm gelirleri 20-22 milyar dolar civarında geçekleşecek (2015 turizm geliri 31 milyar dolar). Revize OVPda turizm geliri 18,6 mılyar dolar olarak belirlendi. Ekim ayında da Türkiyeye gelen ziyaretçi sayısı 2015 Ekimine göre yüzde 25,8 azaldı. Ocak-Ekim 2016 arası geçen yılın aynı dönemine göre düşüş yüzde 31,5. Düşüş cari açığı, büyümeyi ve istihdamı olumsuz etkileyecek. Ağustos ayı otel doluluk oranı %53,4 oldu (Ağustos 2105 %73,5 idi).
Yurtdışı Müteahhitlik Projeleri
2014 yılında Türk müteahhitleri tarafından üstlenen yurtdışı projelerin tutarı 24,0 milyar dolar. Irak ve Suriye’deki karışıklıklardan dolayı geçen yılın % 21 altında.
2015 yılında üstlenilen yurtdışı proje tutarı 19,4 milyar dolarda kaldı. Özellikle Libya, Irak ve Suriye de devam eden karışıklıklar 2015 performansını da olumsuz etkiledi.
2016 Rusya’nın da sorunlu ülkelere eklenmesinden dolayı daha zor bir yıl olacak. 2016 yılı Kasım sonu itibariyle üstlenilen yurtdışı proje tutarı sadece 7,7 milyar dolar.
Bankacılık Sektörü
2014 yılında Bankacılık sektörünün elde ettiği net kar 24,7 milyar TL oldu (2013 yılı ile aynı).
2015 yılında Bankacılık sektörünün elde ettiği net kar 26,1 milyar TL oldu (2014 yılı göre %5,7 artış).
Bankacılık sektörünün Ekim ayı sonu net karı 32,0 milyar TL oldu (Ekim 2015 sonuna göre %51,0 artış/ 21,2 milyar TL). 2016 yılının ilk 10 ayı sonunda takipteki alacakların nakdi kredilere oranı %3,36 yükseldi (oran 2015in aynı döneminde %2,9 idi). Sermaye yeterlilik oranı yüzde 16,0 düzeyinde korundu. Ekim sonu itibariyle krediler 1,636, mevduat 1,363 trilyon TL oldu. Krediler/Mevduat rasyosu 1,20/Ekim15e göre 2 puan artış var.
Yabancıların Borsa ve Tahvil net alış/satışları
- Yabancılar 2014 yılında İstanbul Borsasında 2,7 milyar dolarlık net alış yaptılar. 2014 yılı devlet tahvili net alışları ise 539 milyon dolar oldu.
- Yabancılar 2015 yılında İstanbul Borsasında 2,4 milyar dolarlık net satış yaptılar. 2015 yılı devlet tahvili net satışları ise 7,2 milyar dolar oldu.
Yabancıların doğrudan yatırımları 2015 yılında 16,5 milyar dolar oldu (yabancıların gayrimenkul alımları dahil/ 4,2 milyar dolar).
Kasım ayında yabancı yatırımcılar İstanbul Borsasında 683 milyon dolarlık net satış yaptılar. Aynı dönemde devlet tahvilinde net 2,1 milyar dolar satımları var.
Brent Petrol Fiyatları
- 2013 yılında brent petrol varil fiyatları 98-116 dolar arasında hareket etti.
- 2014 yılında brent petrol varil fiyatları 59-114 dolar arasında hareket etti.
- 2015 yılında brent petrol varil fiyatı ortalaması 56-61 dolar arasında bekleniyodu, 47-54 dolar arasında gerçekleşti.
2016 yılında brent petrol varil fiyatı ortalaması 41-54 dolar arasında bekleniyor. Merkez Bankası 2016 yılı brent petrol varil fiyatı ortalamasını Temmuz ayında revize ederek 40 dolardan 44 dolara çıkardı. 2017 yılı brent petrol varil fiyatı ortalamasını da 52 dolar olarak verdi.
Kasım 2016 ayında, brent petrol varil fiyatı 44,5-49,3 dolar aralığında hareket etti.
Kaynak: Dr. Bülent Ardanıç