Capgemini ve Efma işbirliğiyle her yıl hazırlanan Dünya Bireysel Bankacılık Raporu, 2017 baskısıyla görücüye çıktı. Raporda bankacılığın FinTech devriminden nasıl etkilendiği gün yüzüne çıkıyor.
Rapora göre FinTech şirketleri, finansal hizmet dünyasının en yeni üyeleri olmalarına karşın, bankalardan daha yüksek seviyede olumlu müşteri deneyimi sunuyor. Bankacılık değer zincirinin belirli alanlarına odaklanan FinTech girişimleri; daha çevik iş süreçleri ve en yeni teknolojilerden faydalanarak pürüzsüz, kişiselleştirilmiş ve cazibesi yüksek hizmetleri müşterilerine sunuyor.
Geleneksel bankaların müşteri kitlesi hayli yüksek olsa da, yeni ortaya çıkan şirketler de hızla kendi pazarını oluşturuyor. Raporda bankacılık müşterilerinin üçte bire yakınının, en az bir adet FinTech ile iş yaptığı dikkat çekiyor.
Uygulama programlama arayüzlerinin (API), bankalar ve FinTech’ler arası ortak çalışmanın yanı sıra, gelecekteki iş modellerinin evrimi için hayati önem taşıdığına dikkat çeken Dünya Bireysel Bankacılık Raporu, bankalar için sadece hızlı kurulumun değil, aynı zamanda finansal servis sağlayıcı olmayan firmalarla yapılacak iş birliklerine olanak sağlamanın da müşterilere değer bazlı bir pazar oluşturmak için önem taşıdığını belirtiyor. Bankalar ve FinTech’ler arasında iş birliklerinin artacağı ise, bankaların yüzde 91,3 FinTech girişimlerinin ise yüzde 75,3 oranında karşı tarafla iş ortaklığı kurmayı planlamasından anlaşılıyor.
Capgemini Efma raporunda dikkati çeken bir diğer konu başlığı ise açık bankacılık. API’ler ile hayat bulan açık bankacılık trendinin büyük fırsatlar yarattığını kabul eden rapor; aynı oranda tehditlerin de ortaya çıktığını hatırlatıyor. Açık bankacılık ile bankalar pek çok farklı kanaldan müşterilerine yeni nesil bankacılık hizmetleri sunabiliyor. Ancak bu yöntem aynı zamanda üçüncü taraflar için aracıyı (yani bankanın kendisini) ortadan kaldırma tehdidi doğuruyor.
Dünya Bireysel Bankacılık Raporu 2017’yi bu sayfada okuyabilirsiniz.
