Türkiye’de internet 24. yılını doldurdu. 20 yıldır kutlanan İnternet Haftası’nı da geride bıraktık. Geçen bu 20 yılda internet kullanımı dünyada olduğu gibi Türkiye’de de arttı. Fakat bu artışı internete erişim hakkı ve verimliliği üzerinden düşünürsek bazı eksiklikleri olduğu yönünde hepimizin çeşitli şikayetleri var.
Özellikle internet kullanımının temel bir hak olarak kabul edildiği günümüzde sansür, bölgesel ya da ulusal internet erişimi yasakları, internet site ve uygulamalarına yönelik erişim engellemeleri gibi olgular Türkiye’nin internet karnesinde kötü bir görüntü oluşturuyor.
Buna rağmen, Türkiye’de internet kullanımı yüksek bir ivmeyle artıyor.
İnternet erişimi ve kullanımı olgusuna başka bir pencereden bakarsak belki de en önemli unsur altyapı. İnternet altyapısı geliştikçe internet hızı artıyor, adil kullanım kotası da (AKK) ona göre düzenleniyor. İnternet Servis Sağlayıcıları arasında Türkiye’de kıyasıya bir rekabet var. Kullanıcıların taleplerine göre, internetin kullanım kotaları ve hız üzerine çeşitli paketler hâlinde getirilen ürünler satılıyor.
Öğrencilerin tercihi adil kullanım kotalı limitsiz paketler
Öğrenciler, ev içinde özellikle eğitim, kültür-sanat ve eğlence için internet kullanıyor ve doğal olarak en ekonomik AKK’lı limitsiz paketlere yöneliyorlar. Bu paketlerin fiyatlarının belirlenmesinde çeşitli etmenler bulunuyor. Altyapı türü olarak Fiber, ADSL, VDSL; kota olarak limitli, limitsiz; hız olarak 1 mpbs’den 1000 mbps’ye; AKK olarak 25 GB’tan 150 GB’ta kadar bir sürü faktörün tercihine göre paket fiyatları değişebiliyor. Örneğin, özellikle öğrenciler 30 TL ile 65 TL arasında fiyatlandırılan 25 GB AKK’lı limitsiz 8 mpbs internet paketlerini tercih ediyor. Daha yüksek fiyat aralığındaki ve özelliğindeki paketleri ekonomik nedenlerle alamıyorlar. Çünkü öğrenciler ayrıca akıllı telefonlarında da internet kullanıyor ve data paketleri satın alıyor. 2-3 GB internet paketli faturalı/faturasız tarifeler 20 TL ile 60 TL arasında değişiyor. Ev içi internet kullanımında limitsiz paketler mobil paketlere göre çok çok uygun fakat hepimiz biliyoruz ki gün geçtikçe mobil internet trafiğimiz daha da artıyor.
Sosyal medya kullanımı ve haber okuma alışkanlıklarımız mobil cihazlara yöneliyor. Bu da ev içi kadar mobil internetin de gittikçe daha da popülerleştiğini gösteriyor. Özellikle gençler, öğrenciler sosyal medya kullanımı ve dosya paylaşımını mobil cihazlarıyla daha çok yapıyorlar ve bu da ek data paketlerine yönelmelerine sebep oluyor.
Türkiye, aşağıdaki grafikte görüldüğü gibi, mobil internetle web trafiğe katılan ilk 12 ülkeden biri ve dünya ortalamasının çok çok üstünde bir oranla mobil internet kullanıyor.
Öğrenciler, Ev + mobil internet için (ev içi kullanımda faturayı aile bireyleri ya da ev arkadaşı ile ortak ödeme yapıldığını varsayarak düşündüğümüzde) en az 50 TL ile 100 TL arasında bir ödeme yapmak zorunda. Bu ödemeyi bir şekilde yaptıktan sonra da aldıkları hizmetten verim almak kuşkusuz haklı bir beklenti. Ama konuştuğumuz internet kullanıcıları, fiyat ve verimlilik açısından şikayetçiler.
Ankara Üniversitesi öğrencilerine, internet kotaları, AKK, internet hızı ve bağlantı sürekliliği, ortak internet kullanımı üzerine sorular sorduk.
‘Sınırlamalar ve hız düşüşleri nedeniyle aldığımız hizmet yeterli değil’
İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü öğrencisi Melike Koç sınırlamalardan ve hız düşüşlerinden yana dertli: “İnternet erişimine yönelik kotalar ve AKK almak istediğimiz hizmet için yeterli değil, internet hizmeti alanlar kendini düşünerek hareket ediyor ama bir aileyseniz eğer evin içinde ortalama 4 kişi oluyorsunuz ve o internet hizmeti size yetmiyor, üstüne internet hızınınız da kota aşımında düşürülüyor. Bu yüzden verimli bir şekilde internet kullanamıyoruz.
Biz internet için yaklaşık 50 TL ödüyoruz, kuşkusuz bir öğrenci evinde kalıyor olsanız bu fiyat kişi başına bölünüyor lakin aynı zamanda evdeki kişi kadar da internet kullanılmış oluyor. Sınırlamalar ve hız düşüşleri nedeniyle verdiğimiz paraya göre aldığımız hizmet yeterli değil.
Ayrıca teknik sorunlar ve çalışmalar sebebiyle belirli günlerde hizmet kesiliyor ve internete giremiyoruz. İnternet sağlayıcının çağrı merkezine ulaşmak, bu çağrı merkezinden sorunun çözümüne yönelik adımları atması ve teknik servisin sorunu çözme süreci bir hâyli uzun zaman alabiliyor ve hizmet alamadığımız birçok gün oluyor. Özellikle sınav dönemlerinde ya da çeşitli araştırma ödevlerinde internet kullanamamak büyük bir sorun yaratıyor.”
‘İnternet yavaşlasa da hızlansa da aynı fiyat’
Dil, Tarih, Coğrafya Fakültesi Öğrencisi Mert Aslan da kotalardan şikayetçi: “Kota hiçbir zaman yetmiyor. Whatsapp, Youtube gibi uygulamaları kullandığımız an kota bitiyor. Kotalar gündelik hayatta internet kullanma pratiğinin çok gerisinde. Bazen dosya göndermek ve indirmek gerekebiliyor. Ödevler ve diğer eğitim içeriklerini paylaşmamız gerekiyor. Günlük hayatla internet arasında kurduğumuz ilişkiyi düşünürsek, aldığım internet hizmeti temel ihtiyaçları bile karşılayamıyor.
Satın aldığımız internet nitelikli değil. İnternet yavaşlasa da hızlansa da aynı fiyatı veriyoruz. İnternet hizmeti alırken ihtiyaçlarımızı düşünüyoruz lakin bir yandan da bütçemize bakıyoruz. Bu ikilem hem hizmeti önceden satın alırken hem de kotayı aşmamak için uğraşırken hepimizde bir stres yaratıyor. Ciddi paralar ödememize rağmen baz istasyonları yeterli değil. Kuşkusuz her yere baz istasyonları yapılsın demek istemiyorum. Bunun daha çevreci ve verimli hâlleri var ama nedense internet sağlayıcılarının buna yanaşmadığını görüyorum. Temel bir ihtiyaç olan iletişimin nitelikli olmaması üzücü.”
‘İnternet hizmet sağlayıcılarına güven duymuyorum’
İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi Demet Yılan yakın zamanda yaşadığı bir olayı şöyle aktarıyor: “İnternet gazeteciliği yapıyorum ve özellikle mobil olarak internet kullanımı benim için çok önemli. Bu yüzden daha yüksek paralar ödeyerek yüksek GB’lı internet paketleri satın almak durumundayım.
İnternet sağlayıcımın bana sağladığı 5 GB’lık paket inanılmaz bir şekilde hızlı bitiyordu. Sadece sosyal medya kullanmama rağmen ve işlerim nedeniyle sürekli kotayı düşünerek bir kullanım planı oluşturduğum hâlde ay yarılanmadan sürekli paketim bitiyordu. Bu yüzden ek paketlere çok fazla ücret ödemek zorunda kalıyordum. Telefon faturam 100 TL’yi buluyordu. İnternet sağlayıcımla yaptığım görüşmelerde kotamı artırmamı önerdi ve 10 GB’a internet kotamı yükselttik. Hâliyle ödediğim fatura da 80 TL’ye arttı. Ben de mecburen kabul ettim çünkü daha fazla meblalar ödemek durumunda kalıyordum sürekli ek paket alarak. 100 TL vermektense 80 TL vermek daha cazipti benim için.
İlginç bir durum ki paketimi değiştirip kotamı artırdıktan sonra, şu an ay bitmek üzere ve hâlâ 5 GB bile internet kullanabilmiş değilim ve kotamı artırdığım için daha fazla internete girmeme rağmen durum bu. Burada bir takım oynamalar olduğunu düşünüyorum ve internet hizmet sağlayıcılarına hiç güven duymuyorum. Ekonomik paketler ihtiyacımı kesinlikle karşılamıyor. Paket yükselttiğim zamanda çok para veriyorum ama verdiğim para kadar internet kullanımım da olmuyor.”
İnternet paketleri ve kotalar internet kullanımını etkilerken, internetin ve özelde iletişimin ‘hayatı kolaylaştıran’ kısmını giderek ıska geçmeye başlıyor. Sayısı gittikçe artan internet hizmet sağlayıcıları ve gelişen internet altyapısına rağmen öğrencilerin internette makul bir fiyata nitelikli bir şekilde ulaşamaması mevcut hizmet sağlama pratiklerini sorgulatıyor.
Kaynak: journo.com.tr