Türkiye’de sivil toplumun durumunu ortaya koyan en kapsamli arastirma olan STEP (Sivil Toplum Endeksi Projesi) 16 Mart günü yapilan bir basin toplantisiyla kamuoyuna duyuruldu. TÜSEV (Türkiye Üçüncü Sektör Vakfi) tarafindan CIVICUS isbirligi ile hazirlanan Türkiye’de Sivil Toplum: Bir Dönüm Noktasi adli raporun Türkiye’de sivil topluma dair uluslararasi karsilastirmali ilk arastirma oldugunu belirten TÜSEV Yönetim Kurulu Baskani Prof. Dr. Üstün Ergüder arastirmanin ayni anda 56 ülkede yapildigini ifade etti. Projenin amacini, sivil toplumun mevcut durumunu degerlendirmenin yaninda, sivil toplumu güçlendirmek olarak açiklayan TÜSEV  bu alandaki ilk arastirmayi 2005 yilinda yapmisti.

Koç Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ahmet Içduygu, Dr. Deniz S. Sert ve TÜSEV’den Zeynep Meydanoglu’nun koordinasyonunda yapilan arastirma ile vatandaslarin sivil topluma katilimi, STK’larin organizasyon düzeyi, sivil toplum alaninda benimsenen degerler, STK’larin sosyal ve siyasal alana etkisi, sivil toplumun içinde bulundugu politik, sosyal, kültürel ortam degerlendirildi.

Anayasa sivil toplumla birlikte yapilmali

Sivil toplum kuruluslarinin karmasik toplumlarda devletle vatandas arasinda köprü islevine dikkat çeken Prof. Dr. Üstün Ergüder, yasal mevzuatta halen gelistirilmesi gereken noktalar olmasina ragmen Türkiye’nin bir ögrenme sürecinde oldugunu, devlet odakli bir toplumdan birey ve katilim odakli bir anlayisa dogru ilerledigini ifade etti. Toplumda sivil topluma iliskin beklentilerin yüksek oldugunu ifade eden Ergüder, bunun da politik uygulamalara dönük hayal kirikligini artirdigini, toplumun devletin ötesine geçtigini belirtti. Devletin ve yasalarin yenilenmesi ile ilgili ihtiyacin arttigini ve birey odakli, katilimci bir yönetsel modelin Türkiye’de halkin beklentisi oldugunu vurguladi. Bu anlamda yeni anayasa çalismalarinin önemine deginen Ergüder, anayasanin sivil toplumun en genis katilimi ile yapilmasinin gerekliligini ve demokratik bir anlayisin anayasaya yansimasinin önemini vurguladi.

Koç Üniversitesi’nden Dr. Deniz S. Sert ise raporda Türkiye’de sivil toplumu olumlu yönde bir degisim süreci içinde tasvir ederken güçlü yönlerden çok zayif yönleri ortaya koyduklarini belirtti. Türkiye’de sivil toplumun gelisiminin 2000’li yillarin basindaki ivmesini koruyamadigina deginen Sert, bazi temel sorunlarin süreklilik arz ederek kemiklesmeye basladigini ve önemli engellere dönüstügünü belirtti. Sert’e göre, sivil toplum mevcut güçlü yönlerini ve içinde bulundugu tesvik edici ortami dogru kullanarak toplumsal hayatin vazgeçilmez bir parçasi haline gelebilecegi gibi, zayif yönlerinin yarattigi engellere takildigi bir duraklama dönemine girmesinin de mümkündür.  Sert “Bu açidan Türkiye’de sivil toplumun bir dönüm noktasiyla karsi karsiya oldugunu söylemek yanlis olmayacaktir.” dedi.

Türkiye’de Sivil Toplum: Bir Dönüm Noktasi raporunda ortaya çikan bazi sonuçlar söyle:

    • Bugün Türkiye’de 4.547’si vakif, 86.031’i dernek olmak üzere, 90.578 sivil toplum kurulusu faaliyet göstermekte, bu rakamlara sendikalar, meslek odalari ve kooperatiflerin de eklenmesi durumunda bu sayi 150.000’i asmaktadir. Türkiye nüfusuna oranla STK sayisi oldukça düsüktür: ülke genelinde ortalama her 780 kisiye 1 STK düsmektedir.
    • Vakif ve derneklerin %42’si ülkenin bes büyük kenti olan Istanbul, Ankara, Izmir, Adana ve Bursa’da bulunmaktadir. Bunun yaninda ülkedeki en az STK yogun il olan Sirnak’ta her 3.204 kisiye 1 STK düstügü ve bu ilde ülkemizdeki STK’larin sadece %0,15’inin faaliyet gösterdigi görülmektedir.
    • Gençlerin siyasi katilimlari oldukça düsüktür (% 8). Buna paralel olarak, Türkiye’de gençler bos zamanlarinda toplumun geri kalanina nazaran çok daha az siyaset konusmaktadir. Türkiye’de gençlerin sivil topluma katilimi 55 ülke arasinda en düsük oranda (% 8) gerçeklesmektedir. Gençlerin katilim gösterdigi STK türleri arasinda spor kulüpleri %11’lik bir oranla basta gelmektedir.
    • Sivil toplum kuruluslarina üyelik veya yönetim kurulu üyeligi temelinde incelendiginde kadinlarin üyelerin sadece %10,4’ünü, yöneticilerin ise %14,4’ünü olusturdugu görülmektedir.
    • Ayrica, derneklerde kadin katiliminda son yillarda düsüs gözlemlenmistir: 2005’de %22 olan kadin dernek üyesi oranlari, 2008’de %6’lik bir gerileme göstererek %16’ya düsmüstür.
    • Türkiye’de derneklerin %18,1’ini “dini hizmetlerin gelistirilmesine yönelik hizmet faaliyetleri” veren cami dernekleri, %14,3’ünü spor kulüpleri, %13,7’sini yardimlasma dernekleri, %9,5’ini kalkinma ve konut dernekleri, %10’unu ise mesleki dayanisma örgütleri olusturmaktadir.
    • Vakiflarin çalisma alanlari arasinda sosyal yardim (%56,1), egitim (%47,5) ve saglik (%21,84) basi çekmektedir. Resmi kayitlara göre vakiflarin sadece %1,28’i demokrasi-hukuk-insan haklari alaninda çalismaktadir.
    • Ancak yine de savunuculuk yapan STK’larin (örnegin kadin haklari ve sorunlari, çevre sorunlari, insan haklari, tüketici haklari, ögrenci ve gençlik konulari) etkinlik ve görünürlüklerindeki artis dikkat çekicidir.
    • Halkin sadece % 9,7’si bir sivil toplum kurulusuna üyedir ve %7,1’i gönüllülük yapmaktadir.
    • Türkiye’de bagis oranlari da oldukça düsüktür: uluslararasi bir arastirmaya göre nüfusun sadece %14’ü son bir ay içinde bir STK’ya nakdi bagis yapmistir.
    • Türkiye bagis, gönüllülük ve tanimadigi birine yardim etme egilimleri açisindan 153 ülke içinde 134.sirada yer almistir.
    • Vatandaslarin bos vakit etkinliklerinin basinda evde misafir agirlamak (%80,4), baskalarina misafirlige gitmek (%73,6), arkadaslarla bulusmak (%68,9), siyaset tartismak (%35,4), herhangi bir hobiyle ilgilenmek (%32,4) gibi faaliyetlerin geldigini ve bu faaliyetler arasinda sivil toplum kuruluslarinin etkinliklerinin bulunmadigini görülmektedir.
    • Vatandaslarin sadece % 14’ü kisisel sorunlariyla, % 13’ü mahallelerindeki sorunlarla ilgili dilekçe yazmakta, % 9’u toplu yürüyüse, % 7’si boykot eylemine ve % 3’ü internet eylemine katilmaktadir.
    • En yüksek düzeyde gerçeklesen vatandas katilimi biçimi ise gazeteye mektup yazmak, dilekçe imzalamak, gösteri ve yürüyüse katilmak gibi eylemleri kapsayan siyasi aktivizm alt-boyutu olmustur.
    • Rapor, egitim alaninda faaliyet gösteren STK’larin son 10 yilda, bilgi ve egitim politikalari üreterek alanlarinda uzmanlastiklarini; ulusal ve uluslararasi düzeydeki kurumlara paydas olduklarini, onlarla isbirligi içinde çesitli projeler yürüttüklerini; hükümetin bazi sagla(ya)madigi hizmetleri onlarin verdigini ve böylece toplumda farkindalik ve genel kani yarattiklarini ifade etmektedir.
    • Halkin sivil topluma güveni %51 düzeyindedir.
    • Sivil toplumun gelisebilmesi için devletin tasimasi gereken iki özellikten biri hukuk devleti olmasi, ikinci ise faaliyetleri itibari ile sinirli bir devlet olmasidir.Bu baglamda, Türkiye’de sivil toplumun gelismesini olumsuz yönde etkileyen etkenler söyle siralanabilir:
      • Türk Anayasasi genis çapli demokratik ve özgürlük taleplerini karsilayacak bir görünüm sergilememekte;
      • Siyasal yasam ordunun agirliginda devam etmekte;
      • Iktisadi politikalar uzun süreli özellestirme hedeflerine ragmen serbest piyasa ilkelerine tamamen kavusamamakta ve
      • Türk siyasal yasami giderek merkezden uzaklasarak marjinallesen partiler tarafindan çatismaci bir zemine çekilmektedir.
    •  Yeni küresel siyasetin devlet merkezli olmaktan toplum ve birey merkezli olmaya gittigi ve bu sürecin Türkiye’de yavas da olsa ilerledigi varsayilmasina ragmen, sivil toplum konusunda yasal reformlarla kaydedilen açilimlar, reformlarin uygulamalara yansimasinda yasanan sorunlarla duraklama dönemine

 

Türkiye’de Sivil Toplum: Bir Dönüm Noktasi (2.6 MB)

Yönetici Özeti (2 MB)

Vaka Analizleri

0 Yorum

Bir Cevap Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

®  2024 Araştırıyorum 

Düşünceler

Paylaşmak istedikleriniz mi var?

Gönderiliyor

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?